2012’NİN EN İYİ ALBÜMLERİ

2012’NİN EN İYİ ALBÜMLERİ


Doğu Orcan


10. DJANGO DJANGO – DJANGO DJANGO

 

 

Kızarmış Snickers, kızarmış pirzola, kızarmış pizza, kızarmış sandviç ve kızarmış her şeyiyle ünlü İskoçya’dan soframıza gelen kızarmış Beta Band’in muadili Django Django, bu sene konuk olarak çıktığı İki Kere Kiki’de, Cabaret Voltaire’in Hot Chip’i tokatladığı programdaki performansıyla da dikkat çekmişti.

 

9. KINDNESS – WORLD, YOU NEED A CHANGE

 

 

İkinci lig futbolcularından hallice saçı, “nezaket” adındaki türban temalı giyim markası gibi olan ismi ve Greenpeace’in dandik sloganlarına çalan albüm adı kulağa çok acaip leş geliyor. Amma ve lakin Adam Bainbridge, World You Need A Change ile yılın tartışmasız en iyi pop-elektronik albümlerinden birisine imzasını atıyor, parmağını basıyor, yeminini afiyetle içiyor.

 

8. KILLER MIKE – R.A.P. MUSIC

 

 

Gitar ve synthesizer’la olan köprülerini Bane Ağabey gibi patlatan tumblr-rap-jenerasyonumuzun ıskaladığı R.A.P. Music, “Kanye West aç, Snoop da aç, bu arada Jay-Z de çok iyi, onu da aç” diye ev partilerinde beynizimle boğuşan genç kızlarımıza gelsin.

 

7. ZOMBIE NATION – RGB

 

 

Ev-yat-kat satarak ortak olmak istediğimiz Turbo Recordings’den çıkan RGB, Zombie Nation’ın beyaz-çöp-İngilizlerin yüzde yetmişinin telefon melodisi ve stadyum marşına imza attıktan sonra, kusursuz bir sofistike-electro-house albümü çıkarmasını ucuz bir Powerpoint prezentasyonla gözler önüne seriyor.

 

6. TAME IMPALA – LONERISM

 

 

1960’larda bile bu kadar fazla kullanılmayan kelime “psychedelic”i, artık annesi babası bile sevemez hale geldi. Yarım yamalak gitar, org, davul çalan dandik grupların “psychedelic, eksperimental bişiler deniyoruz abi” diyerek yapmaya çalıştıkları komplike müziği profesör gibi çalışıp, general gibi yöneten ve sahtekar halı satıcıları gibi pazarlayan Tame Impala’nın sırtını sıvazlamayalım da kimin sırtını sıvazlayalım?

 

5. MATTHEW DEAR – BEAMS

 

 

Detroit’i haraca bağlayan prodüktör Matthew Dear, kazandığı illegal parayı kuvvetle ihtimal Back To The Future’daki DeLorean’a yatırmış; müzik kariyerindeki keskin yol ayrımlarını ancak böyle açıklayabiliriz. Geleceğe gidip almanak, kaykay ve Galatasaray’ın 2025-2026 deplasman formasını almak yerine, kanımca HMV’ye girip rastgele senenin en çok satan elektronik albümlerini alarak günümüze getiren, sonra da “benim bu albüm” diyerek piyasaya süren Dear, bir önceki albümüyle uzaktan yakından ilgisi olmayan Beams ile kızım olsa vereceğim bir delikanlı olup çıkıverdi.

 

4. THE TIME AND SPACE MACHINE – TASTE THE LAZER

 

 

Joe Strummer’a The Mescaleros’da prodüksiyon amirliği, Erol Alkan’a Beyond The Wizard’s Sleeve’de kankalık, Paul Oakenfold’a otobiyografi kitabında yazarlık yapan, kısaca bir bilmediği beş vakit namaz olan Richard Norris ikinci albümüyle yine beyin yıkayan, “gözü tamamen kapalı” dinlenmesi gereken, fazlasıyla iyi bir 52 dakikalık “loop” yaratmış.

 

3. FRANK OCEAN – CHANNEL ORANGE

 

 

Benim için rakı balık’ın kısaltması dışında bir anlamı olmayan, Usher’ın ağzına kundurayla vurma hissiyatı yaratan R&B, Smirnoff-Ice ve Bacardi-Breezer tüketen çoluk çocuğun sevdiği 8-Bit ve Coldplay Abi’nin çocuğunu kaçırmaya teşvik eden stadyum-piyanolarını sevdiren Frank Ocean’a laflar hazırladım. Birazdan Channel Orange’daki Telegol R&B Özel’de Rasim Ozan Kütahyalı ile tartışıyor olacağız.

 

2. TWIN SHADOW – CONFESS

 

 

Herkesin “sanatçı” kartvizitiyle dolaştığı, sokakta pantolonunda boya olmadan gezenlerin dayak yediği, antin-kuntin müziğin başkenti Bushwick’ten adam çıkmaz diye düşüneyazıyordum ki üstsüz ama deri ceketli George Lewis Jr. ideal 11’inden oluşan Confess’iyle beni yola getirdi. Uçak parasını denkleştirirsem, seneye Bushwick’te mahalle-baskısı-ekibine katılmayı planlıyorum.

 

1. WHOMADEWHO – BRIGHTER

 

 

Listemi mermi manyağı yaparken yandaş medyanın listelerinde ilk 100’lerde bile bulamadığım, albümü elime alıp “lan hakkaten 2012’de çıkmış, allah-allah ya” diye defalarca çıkış tarihini kontrol ettiğim ve daha sonra “ben bu albümü bi on defa daha dinleyeyim, herhalde bir bildiği vardır listelerin” diye Hıncal Uluç gibi bok atmalık dinlediğim Brighter’a toz konduramıyorum arkadaş. Büyük abileri LCD Soundsytem’ın dağıldığı, Soulwax’in dizilere sardığı, Hot Chip’in averaj bir albüm çıkardığı 2012’de whomadewho sonunda kusursuzlaşdığı sound ile benim canım cabbarım, canım ciğerim, canım canısım oldu.