TUNA ERDEM

TUNA ERDEM


Gezi Parkı'nın değiştirdikleri


Hayat sinemaya fena halde benzer. Sanırız futboldu o benzeyen ama olsun varsın, sinema daha çok benziyor bizce…

 

The Matrix’i “Hapçı bir adamın maceraları”, Fight Club’ı “Bir herif herkesi dövüyor ama aslında kendini dövüyormuş mal”, The Birds’ü “Kuşlar filan var işte, korkutuyorlar sağı solu”, American Beauty’yi “Kas çalışmak şart. Bak The Usual Suspects’teki sahtekar spora yazıldı, American Pie’daki kızın aklını aldı” diye okuyan yüzeysel insanlardık, Tuna Erdem’den Film Grammar dersini aldık, algımız şaştı. Ne kadar dersin konusu sinema olursa olsun, genel olarak hayata alternatif bir okuma getirilebileceğini öğreten güzel insanı son bir ayda anamızdan, babamızdan çok gördük.

 

Kulaktan bir şişe lavaboaç dökmüşçesine kafa açan Erdem’i; Gezi Parkı’nda, forumlarda, yürüyüşlerde, kısacası herkesin olması gerektiği yerlerde uzaktan gözümüz ısırdı, konuşmalarını dinledik, rahatsız etmeyelim dedik.

 

Biraz nefes alınıp sağlıklı düşünülecek bir ortam oluştuğunda, kendisine Gezi Parkı Olayları’ndan sonra ülkemizde değişen değerleri sorduk, felaket güzel cevaplar aldık.fft5_mf71006