BU YAZ LONDRA’YA GİTME SEBEBİNİZ: FIELD DAY

BU YAZ LONDRA’YA GİTME SEBEBİNİZ: FIELD DAY


Dizinizi Dövmeyin


Detayları belli olur olmaz Coachella başta olmak üzere (Primavera bir yaklaşık sonuç) bütün ensesi kalın festivallerin posterlerini Facebook'ta paylaşarak; "Bu sene kesinnnnn…", "Gidiyorum, gidiyoruz, oh be!!!" dedikten sonra hiçbirine gitmeyen arkadaşlarımızın aksine Londra'daki Field Day bu sene yine yüz güldürecek. Dünyanın öbür ucundaki festivallere bir milyon dolara uçak bileti olunca tabii Coachella ve Burning Man listeden küt diye siliniyor. Londra öyle mi peki? Hiç değil. Ucuz uçak biletiyle yaklaşık 460 liraya Londra'ya ışınlanıp Caribou, Four Tet, Disclosure gibi müzikal dehaları izlemek varken zaten elin Amerikasında ne işimiz var ki?

 

 

6 – 7 Haziran'da püfür püfür Victoria Park'ta düzenlenecek orta çaptaki festivali bilen var bilmeyen var. Oralara gidip ne yiyip ne içeceğini kestiremeyen var. Londra'nın doğusunda ırgat kalmayın diye minik bir rehber yaptık, biletinizi şimdiden kapın ve arkanıza tatlı tatlı yaslanın.

 

Dört saatlik Sabiha Gökçen – Stansted uçak yolculuğunda "Festival İdman Yurdu" diye de adlandırabileceğimiz hazırlığa hunharca başlayabilirsiniz. Bu senenin line-up'ı kesinleşmedi fakat her sene Londralı olduklarından festivalde banko çalan (bir nevi bizim buraların Duman – Athena – Büyük Ev Ablukada'sı) bir Four Tet, Caribou, Jon Hopkins, Erol Alkan dörtlüsü var. "Dördünüze dördünüz" dedirten şarkılarla açma germe hareketleri başlıyor:

 

 

 

 

 

"Kapıdan kapıya kaç saat sürüyor?" diye aklınızı çıldırma noktasına gelen festivalcilerdenseniz dört saatlik mis gibi uçuştan sonrasına da matematik hocası gibi yaklaşalım. İlk adım; Stansted'de indin, gideceğin yer Victoria Park. "Ben bir yerde kalmam, dışarıda yatamıyorum." diyorsanız basın direkt festival alanına gidin. Havaalanından trene atladığınızda üç durak sonrasında Liverpool Street'te inip 8 numaralı otobüse bindiniz mi 22 dakika sonra festivalin çatındasınız. 

 

 

"Uçaklar, otobüsler, festival biletleri çok kafamı karıştırdı" diyenler için aşağıda harcırah tablomuz var, tepe tepe kullanın.

 

Doğu Londra'da iki günün 48 saatini Victoria Park'ta geçirecek kadar ruh hastası olmadığınızı varsayarak iki de güzel yemeli içmeli yer önerimizi yapıp sizi uçak ve festival bileti organizasyonuyla baş başa bırakıyoruz.

 

Yeryüzündeki en iyi pizzayı (baya ciddiyiz, yeryüzündeki en iyi pizza bizce burada) mideye indirmeden Londra'dan döneni ıslak odunla dövüyorlarmış diye duyduk. Duyumumuz yalansa da bizim evde ıslak odun var, havaalanında bir buluşma talep edebiliriz. Odun demişken, odun ateşinde pişirdikleri inceldikçe incelen pizzalarıyla Crate Brewery şehrin öncelikle enteresan bir mahallesinde. Kuvvetle muhtemel bir beş sene sonra kira fiyatlarının üçe katlanacağı "hip" sanatçı bölgelerinden Hackney Wick'te kanal kenarında yer alan pizzacıda önerilerimiz çok fazla… Fakat bir defa gidileceğini varsayarak favorilerimizi celp kağıdı gibi verelim: Spicy Salami et sevenlerin, Courgette, Feta, Red Onion & Gremolata pizza da vejetaryenlerin en iyi arkadaşı olsun. Yanında da hemen içeride ürettikleri biralardan çılgınlar gibi aromasıyla ağızda bir Flash TV havası estiren Crate Golden ve Crate IPA'i öneriyoruz.

 

 

"Bu meretten bizim memlekette bulunmuyor, o kadar gelmişken yiyelim." diyen keyif-satıcılarındansanız istridye için koşa koşa Wright Brothers'ın kapısını aşındırın. Soho ve Batı Londra'daki şubeleriyle zaten bir sır olarak kalmak yerine, standartları belirleyen istridye restoranlarından biri haline gelen Wright Brothers'ın Doğu'daki yeni açılan Spitafields restoranı pek bir cesur, pek bir şık tasarımıyla zaten içeriye adım attığınız anda sizi heyecanlandıracak bir müessese. Kişisel önerimiz zerre riske girmeden bir düzine karışık istridye söylemeniz yönünde. İskoçya, İngiltere ve Fransa'dan tedarik edilen istridyeler önünüze geldiğinde bir şişe de Gavi San Pietro beyaz şarap söylediyseniz, Londra olduğundan da güzel gözükecektir.

 

Londra'da dinlenecek müzik, mideye indirilecek yemek, gezilecek yerler bitmez. Siz yavaştan biletinizi alın, Field Day'le ilk önerimizden gezmeye başlayın, sonra biz yine bir yerleri övmeye devam ederiz. Aşağıdaki alternatiflere de göz atmadan şuradan şuraya bırakmayız.