Müziğin gündelik hayatımızdaki önemi saymakla bitmez. Duygularımıza tercüman olma yeteneği üst düzeydedir. Kimi zaman hoşlandığımız kişiye söylemeye cesaret edemediğimiz sevgi sözcüklerini söyler ve duygularımıza tercüman olur, kimi zaman en buhranlı anımızda bizi uçurumdan iten güç olur. Ruh halimizin ve kişiliğimizin şekil almasında pay sahibi olmayı alışkanlık haline getirebilir. Kulaklarımızdan akan notalar, battal boy ruhumuzu kimi zaman güzelliklerle doldurabilir. Cebimizdeyken denizci düğümüne taş çıkarırcasına dolanan kulaklığımızı kulağımıza taktığımızda tüm dünyadan soyutlanabiliriz. Peki bu sırada kulak sağlığımıza ne kadar dikkat ederiz?
20 TL’lik Sony kulaklığımız veya çok yüz TL’lik havalı kulaklığımız, kulaklarımıza notalar haricinde kalıcı hasarlar bırakabilirler. Bu durumdan kaçınmak ise tamamen bizim elimizde. Hayatımızın ilerleyen yıllarında “Sağ kulağım duymuyor hayatım, soluma söylesene.” dememek bizim elimizde.
“Peki nasıl?” sorusunun cevaplarını almak için mikrofonlarımızı, Duke University Medical Center’dan Diane Catalano ve Hearing Loss Association of America yöneticisi Anna Gilmore Hall’a uzatıyoruz.
İkili, The World Health Organization’ın açıkladığı son rakamlara göre, 12-35 yaş arası 1.1 milyar kişiyi etkileyen işitme rahatsızlıklarından muzdarip olmamamız için çok faydalı başlıklar altında tavsiyeler sunacak.
Kulaklarınıza Tam Anlamıyla Oturan Kulaklığı Bulun
Akıllı telefonlarımızın yanında gelen kulaklıkları kayıtsız şartsız kabul etmemeliyiz. Çünkü bu kulaklıkların en önemli özelliği, kulaklarımıza tam olarak oturmayacak şekilde tasarlanmış olmalarıdır. Hal böyle olunca, dış sesler müziğimize enstrümanmışçasına katılırlar. Metroda car car konuşan teyze/amcanın sesini etkisiz hale getirmek için yapılabilecek tek şey vardır; sesi köklemek.
Bu durumun sağlığınıza etki etmesini engellemek için kulaklarınıza en uygun kulaklığı bulmanız gerekiyor. Bunun için de deneme/yanılma yönteminde ustalaşmanız lazım.
Kulaklarınızı Dinlendirin
Bakkala ekmek almaya giderken bile kulaklığını çıkarmayanlar, sözümüz size. Uzmanlara göre, işitme sistemimizin sağlığı açısından günde maksimum bir saat kulaklıkla müzik dinlemeliyiz. Bu bir saati de maksimum 80 desibellik bir ses eşliğinde geçirmemiz gerekiyor. 80 desibeli aşan bir saaten fazla kulaklıkla müzik dinleme deneyimi, kulaklarımıza geri dönüşü olmayan hasarlar verebilir.
Cep Telefonlarınızın Ses Ayarı
Diane Catalano, her ne kadar cep telefonlarında bir ses sınırlandırması olsa da, Spotify gibi müzik uygulamalarının bu limitin aşılabilmesinde başrolü oynadığını belirtiyor. Kendi ses ayarlarına sahip bir mobil uygulama, cep telefonundaki ses sınırlandırmasının aşılmasına neden oluyor. Bunun önüne geçmek için cep telefonlarınızın ses ayarını hiçbir zaman maksimuma getirmeyin.
Kulaklıklarınızda/Konserde Kulak Tıpası Kullanın
Kulaklıklarımızla beraber gelen süngerimsi/plastik malzemeyi birçoğumuz kullanmıyoruz. Ya kutusunda bırakıyor ya da zarar gördükten sonra yenilemiyoruz. Artık öyle yapmayalım…
Kulak tıpasına gereken önemi verelim ve genç yaşımızda işitme sorunu yaşama ihtimalimizi düşürelim. Kulak tıpasını sadece kulaklıklarda değil, gürültülü bir mekana gittiğimizde de tercih edelim.
Düzenli Muayene
Bu denilenlerin hepsini yaptık, kulaklarımıza gelebilecek olası zarar ihtimalini minimuma indirdik. Yeter mi? Yetmez. Her ihtimale karşı düzenli olarak sağlık kontrolünden geçmeliyiz. Ortalama her beş yılda bir girilecek bir muayene, kulaklarımızın kalbine giden yolu yarılamamıza yarayacaktır.