GEZGİN SALON’LA GÜZEL MÜZİK ARTIK HER AN, HER YERDE!

GEZGİN SALON’LA GÜZEL MÜZİK ARTIK HER AN, HER YERDE!


10 Eylül'de Beykoz Kundura'da!


2010’dan bu yana, “Ya şu da gelse ne güzel olur, canlı canlı dinlesek de keyfimiz yerine gelse!” dediğimiz sanatçıları, “Siz istersiniz de biz yapmaz mıyız!” mottosuyla ayağımıza kadar getiren Salon, bu yıl farklı bir konseptle karşımıza çıkıyor. Kapalı kapılar ardında dinlediğimiz konserlerden sonra dinleyicilere “E gelin biraz da farklı yerler görelim.” diyerek Gezgin Salon projesiyle bize Beykoz Kundura‘nın kapılarını açıyor!

Peki kimleri kimlerle buluşturuyor?

İzlanda’nın müzikal açıdan ne kadar ileri seviyede olduğunu, müzikle ilgilenmeyen insanlar bile artık biliyor. Ülkenin iklimini göz önüne aldığımızda “Eve kapanalım, müzik yapalım, hep daha iyisini yapalım!” diyebileceğini düşündüğümüz, doğuştan yetenekli insanların ülkesinden iki güzel isim tarafından oluşturulan Kiasmos, selam vereceğimiz ilk isim olarak karşımıza çıkıyor. Ólafur Arnalds ve Janus Rasmussen tarafından kurulan Kiasmos, minimalliği techno’yla bütünleştiriyor; bir yandan ayaklarınız müziğe sessiz kalamazken, diğer taraftan İzlanda’nın tatlı hüznünü de hissediyorsunuz. Bugüne kadar Primavera Sound, Sónar, Lovebox, Latitude, Best Kept Secret gibi festivallerde sahne alan grubu Salon imzasıyla Beykoz Kundura‘da izlemek için sabırsızlanıyoruz!

Elini sıkmayı heyecanla beklediğimiz bir diğer isim de elektroniğin, techno’nun ana vatanı diyeceğimiz Berlin’den geliyor; Pantha du Prince! Berlin’in “Abi mutlaka tanışmalıyız!” denilen ismlerinden Hendrik Weber tarafından 2002’de kurulan Pantha du Prince, house ve minimal techno’yu ince bir çizgide buluşturduğu müziğini “sonic house” olarak tanımlıyor. Bize hüzünlerden hüzün beğendiren Slowdive ve My Bloody Valentine gibi shoegaze’in en önemli gruplarından da etkilendiğini söyleyen Weber, elektroniğin içindeki duygusallığı bulmamıza yardımcı oluyor. Albümleri bütün mecralardan alkışlarla dönen Pantha du Prince, yedi kişilik grubu ve mükemmel sahne şovuyla Beykoz Kundura’da olacak. Kaçar mı? Kaçmaz!

İspanya’da, böyle sıcak insanların bulunduğu ülkede yapılan elektronik müzik nasıl olur?” diye sorguluyorsanız hemen cevabımızı yapıştırıyoruz; Pional gibi müthiş bir isim çıkar! Delorean, Clinic, Ariel Pink, The Rapture, Chairlift gibi gruplara yaptığı mükemmel remix’lerle hayatımıza giren, sıcak ritimlerle, elektronik müziğin gizli dünyasını bir araya getiren Pional, şüphesiz canlı canlı izlemeyi en çok istediğimiz isimlerden biri. The xx‘in alt grubu olarak Avrupa ve Kuzey Amerika’da da turneye çıkan grup için arkadaş arasında “İstanbul’a gelse de dinlesek.” şeklinde yorumlarlar yapmaya başlamışken, Gezgin Salon kapsamında Beykoz Kundura‘ya geleceğini öğrenmemizle sevinçten havalara uçmuştuk. Şimdiyse Pional’ı loop’a aldık ve geri sayıma başladık.

Yerli sahnemizin her performansını izlemek için yanıp tutuştuğumuz, melodileri başladığı anda “Evet, evet kesinlikle bu çalan onlar!” dememiz ve her seferinde haklı çıkmamızla bir kere daha sevdiğimiz Mind Shifter da Beykoz Kundura‘da sahne alacak bir diğer isim. Yaptıkları müziğe sadece müzik olarak bakmayan, kendilerinden kattıklarıyla şarkılarını olabilecek en ileri seviyeye taşıyan grup, son olarak yayınladığı Horizon adlı EP ile kendilerini henüz tanımayanlara da büyük bir selam göndermişti. John Carpenter bir film çekse ve filmin soundtrack’lerini Mind Shifter yapsa şaşırmayız! Mind Shifter‘ı henüz canlı canlı dinleyemişseniz Gezgin Salon‘u kaçırmayın! Biz oralarda olacağız.

Partapart‘ın en önemli isimlerinden Men With A Plan de tıpkı Mind Shifter gibi ülkedeki elektronik müziğe olan inancımızı artıran gruplardan biri. House, electronica, techno üçgeninde yaptıkları şarkılarla ve müthiş canlı performansıyla insana “Aaa valla izlemeden bırakmam!” dedirten grubun vazgeçilmezi ise krautrock! Kendilerine hak vermeden edemiyoruz. Men With A Plan‘in müziğini henüz dinlemediyseniz sizi kınıyor, dinledikten hemen sonra ise “İlk konser nerede? Canlı canlı dinlemem gerek!” diyeceğinizi de biliyor ve sizi de Beykoz Kundura‘ya davet ediyoruz!

Festivalde sahne alacak son ismimiz ise indie ve nu-disco setleriyle tanınan, profesyonel DJ’lik kariyerine 2010’da başlayan Büber! İstanbul’un en önemli mekanlarında performanslarına devam etmekle kalmayıp bunu ayrıca elektroniğin en önemli merkezi Berlin’e de taşıyan Büber‘in mixtape’leri ise her perşembe FG Radio’da yayınlanıyor. Henüz bir yerlerde denk gelmediyseniz, Büber‘in Beykoz Kundura‘daki performansını kaçırmayın!

Gezgin Salon‘la şehrin nabzını merkezden uzakta yaşamak, güzel müzikle kulaklarımızın pasını silmek, arkadaşlarımızla “Pazar dediğin böyle olur ya! Ne o öyle evde yatıp beklemek!” demek için sabırsızlanmaya başladık. Gruplara göz attıkça sizin de “Yaa biz de gelelim!” dediğinizi duyuyoruz. O halde hiç beklemeyin, ulaşım da bu kadar kolayken atlayıp gelin. Hep birlikte mis gibi bir ortamda müziğin keyfini çıkaralım.

Etkinlikle ilgili daha fazla detaya ulaşmak isterseniz sizi şu bağlantıya alalım ve hep birlikte geri sayıma başlayalım!