BİRA AÇTIRAN ALBÜMLER: PINK FLOYD – THE WALL

BİRA AÇTIRAN ALBÜMLER: PINK FLOYD – THE WALL


Dev Saygi Duruşu


Bazı grupların sadece ismini anmak, herhangi bir şarkısından altı nokta çalmak yeter saygı duruşuna geçmek için. Bu grupların en ağır ağabeylerinden Pink Floyd’un evladiyelik tüm albümlerin toplamasından evladiyelik albümü The Wall eşliğinde, Pazartesi için saklanan tombul şişe biraları çıkarıyoruz.

 

Çünkü, we need no education!

 

 

1979’da The Wall yayınlandığında, kimse bu kadar keskin enstrüman soloları felsefe kuramlarına koşan sözlerle birleştiren bir grup görmemişti. Tarihin en büyük gruplarından biri en ağır konuşmalarından birini yapıyordu. Syd Barrett’in sureti Pink Floyd’dan tamamen ayrılmış ama ruhu hiçbir zaman grubu terk etmemişti. Müziğin en anlaşılmaz adamlarından Syd Barrett, Pink olarak The Wall’da yaşıyordu.

 

Yayınlandığı yıl İngiltere Tuğla Üreticileri Birliği’nden ödül alan The Wall, mirasını her daim yaşatan bir albüm. Babanızın sevdiği, sizi gitara başlatan, kardeşinizin duyunca “Kim bunlar?” dediği ailemizin grubu Pink Floyd, The Wall ile bize bireysel soyutlanmanın ne demek olduğunu anlatıyor.

 

 

Roger Waters’ın seyirci ile aralarına bir duvar örme fikrinden yola çıkarak, soyutlanmanın dibinin görüldüğü albüm The Wall, “Rock nedir?” sorusuna tak diye cevap versin diye In The Flesh ile başlıyor. Davul tepemizden yıldız gibi yağarken, gitarlar buzdolabından bizim yerimize bir soğuk tombul şişe kapıyor.

 

 

Another Brick In The Wall Part 1 ile efsanenin ilk kısmı, tekinsizce geliyor. Roger Waters’ın fısıldayan sesi, bize potansiyelimizi müjdeliyor. Hiç hızını kesmeden, çocuk sesleri tükenmeden The Happiest Days Of Our Lives başlıyor. Biri megafonu kulağımıza tatlı tatlı isyan fısıldıyor. Fabrikasyon bir hayat biçimine on yıllarca başkaldıran Pink Floyd asıl bombasını Another Brick In The Wall Part 2 ile patlatıyor.

 

Another Brick In The Wall Part 2’yu Serdar Ortaç’ın bile coverladığı gerçeğini unutmak için biranızdan bir yudum alabilirsiniz.

 

 

Hala Pink Floyd’un kendisiyle konuştuğunu fark etmeyenler için geliyor: Hey You! Pink Floyd’un bize anlattıkları karşısında içimizde biraz değişim fikri yeşerdiyse, bu en büyük kazanç. Şerefine Pink, şerefine Pink Floyd, şerefine soyutlanmak…