Eğer kadere inanmayan biriyseniz garanti ediyoruz, bu yazıyı okuduktan sonra en kaderci insana dönüşmeniz hayli muhtemel.

Birbirlerinden 378 kilometre uzakta büyüyen Jason Roth ve şu an eşi olan Jessica, Jason çocukluğuna ait tozlu fotoğrafları karıştırana kadar tanışma hikayelerini soranlara Florida Devlet Üniversitesi’nde öğrenci oldukları dönemde kampüste bir kulüpte tanıştıklarını anlatıyordu.

Jason’ın anaokulu öğretmeni olan teyzesinin Jason ile aynı okula giden Jessica’nın da öğretmeni olduğunu fark etmesi ve Jason’ın çocukluk fotoğraflarını karıştırması üzerine çiftin bir Cadılar Bayramı partisinde çekilen fotoğraflarının ortaya çıkması, Jason ve Jessica’nın aşk hikayesini baştan yazdı.

Prensesini daha anaokulunda bulan Jason, seneler sonra ortaya çıkan fotoğrafı düğün davetiyeleri olarak kullandı. İnsanları yörüngeye benzeten Jason, ‘’Hayat bazen zor olabilir. Birbiri için yaratılan iki yörünge bazen ayrı düşebilir ama sonra kader onları tekrar bir araya getirir ve beni böyle harika bir insanla bir araya getirdiği için kaderime müteşekkirim.’’ diyerek sevgili eşine bir kez daha ilanı aşk etti ve kaderine şükretti.

Aşkın, Noel Baba gibi bir mit halini aldığı modern çağda bu hikayeyi romantizm kavramına dair kaybettiğiniz inancınızı bulmak üzere navigasyon aleti olarak kullanmanızı tavsiye ediyoruz.