Havaalanlarında ya çok mutlu ya çok mutsuz, ya heyecanlı ve 10 tane enerji içeceği içmiş gibi hiperaktif ya da tükenmiş bir şekilde yorgunsunuzdur. Sevdiğiniz birini ziyarete gidiyor olabilir veya sevdiğiniz birilerini geride bırakıyor olabilirsiniz. Uzun zamandır hayalini kurduğunuz o tatile çıkıyor ya da bir iş seyahati yüzünden sabah 5 uçağına maruz kalıyor olabilirsiniz. İyi ya da kötü duygunun muson yağmuru gibi aktığı havaalanında yaşamak istemediğiniz senaryolardan biri ise eşyanızı kaybetmektir.

Tüm yolculuğunuzu mahvedecek ve modunuza irtifa kaybettirerek düşürecek eşya kaybetme mevzusuna kimi havayollarının yaklaşımı hayli ihmalkarken, KLM Havayolları’nın Amsterdam takımı kayıp eşya konusunda Oscar’lık bir performans sergiliyor. Schiphol Havaalanın’daki KLM Havayolları’nın iyi eğitimli ve ziyadesiyle düşünceli ekibinin dört ayaklı üyesi Sherlock, kayıp eşyaları eksiksiz bir görev bilinci ve en tatlı şekliyle sahiplerine ulaştırıyor.

Kabin ekibi ve yolcular tarafından el üstünde tutup şımartılan Sherlock’la oynayabilmeyi de bahane ederek Amsterdam’a bilet alıp kulaklığımızı uçakta unutmayı ciddi ciddi düşünüyoruz.