Trafiğin cinnete neden olduğu, bir yerden bir yere gitmenin işkenceyle eşdeğer hale geldiği bir coğrafyada yaşadığımız apaçık ortada. Bayram tatillerinde hafifleyen trafik sayesinde birçoğumuzun ortak görüşü "Tatile gidenler geri gelmesin" haline geldi. TEM, köprü ve E5 trafiğiyle adeta kan davalıymışçasına bir hayat sürüyoruz. Bunun başlıca sebebi ise tabii ki de İstanbul'un insan nüfusuyla yarışan araba nüfusu. İnsan hayatını kolaylaştırması gereken bir araç olması gerekirken cinnete doğru beşinci viteste giden vasıtalara dönüşen arabalar yüzünden yollar iğne atsanız yere düşmeyecek halde.

Letonya gibi ufak bir ülkenin bu durumdan veryansın etmesi ilginç gelse de Let's Bike It isimli kuruluşun projesi ile arabaların gündelik hayatımızı ve şehir hayatını ne kadar zorlaştırdığını bir kez daha görüyoruz. 22 Eylül'de kutlanan International No Car Day'de gerçekleşen etkinlikte bir araya gelen bisikletli arkadaşlar ortaya oldukça ilginç manzaralar çıkardılar.

Araba şekli verilmiş bisikletlerle yollara düşen katılımcıların amacı gayet açıktı. Arabanın kapladığı yer, trafiği soktuğu hal, park etme problemleri, çevreye ve insana verdiği zararlar Let's Bike It'in etkinliği ile tek celsede kanıtlanmış oldu. Bisikletin faydaları say say bitmiyordu…