Coğrafi konuma göre değişen başarı formülü, Türkiye’de gayet geleneksel bir kafa yapısıyla işliyor. Lise sona kadar yıldızlı pekiyi ve takdir belgeleriyle örnek öğrenci olup yurdun en prestijli üniversitelerine girmek gençlerin birinci vazifesi ilan ediliyor. Doktor, mühendis, ikisi de olmazsa mimarlık ise aile hayat sigortası mahiyetindeki meslek seçimlerinin başını çekiyor. Ülkede ailenin arzu ettiği mesleğe hayır demek bile başkaldırının önde gideniyken Amerika’da üniversiteyi yarıda bırakıp iş kuran örneklerin en uçları, aynı zamanda Forbes En Zenginler listesinde ilk üçteki yerini kimseye kaptırmıyor.

Bill Gates ve Mark Zuckerberg, dünyanın en prestijli okullarından biri olan Harvard’ı, Steve Jobs ise Reed College’ı yarım bıraktı. Üniversiteyi bırakıp kendi işlerini kuran ve kendi hayatlarıyla birlikte bizimkileri de kökten değiştiren insanlar arasında bugüne kadar medyanın radarından kaçan Elizabeth Holmes ile tanışın. 19 yaşında Stanford Üniversitesi’ni bırakan Holmes, 30 yaşının altında Karun kadar zenginler kategorisinin VIP üyelerinden. Akranları beer pong oynarken modern çağın Florence Nightangale’i olmaya karar veren Holmes, Theranos şirketini kurarak sağlık hizmeti konusunda devrim yaratmaya karar veriyor. Ziyadesiyle pahalı ve gereğinden acılı olabilecek kan testlerinin yöntemini ve maliyetini değiştirmeye çalışan Elizabeth Holmes’un şirketi Theranos’un piyasa değeri şu an 9 milyar dolar.

Akıllı, yardımsever ve zengin sıfatlarını bünyesinde bulundurarak , üçü bir aradanın en şahane örneği olan Elizabeth Holmes’un nicelerine ilham kaynağı olmasını temenni ediyoruz.