Westeros Tarihi dersinden geçmenin püf noktası Game of Thrones’un kimi sevdiysek gözünü kırpmadan öldüren yazarı George R.R. Martin, yeni kitabını yayınlamaya hazırlanıyor. Seriye devam etmek yerine hayranlarını biraz daha kıvrandırmayı seçen Martin, mega uzun ismini söylemeye çalışırken insanı hayattan soğutan, tam adı “The World of Ice and Fire the Untold History of Westeros and the Game of Thrones” olan kitabıyla Westeros’un geçmişini anlatıyor.

Game of Thrones dünyasının Silmarillion’u olmaya aday kitabın 20 Kasım’da raflardaki yerini alması bekleniyor. İşin ilginç yanı ise bu zamana kadar dizinin yapım ekibiyle uyumlu bir şekilde çalıştığını düşündüğümüz Martin’in içten içe farklı tatlar ve fantaziler peşinde koştuğunu açıklaması oldu. Yeni kitap için yapılan bir laf lafı açıyor söyleşide Martin, “Tamam, dizideki çocuklar da iyi niyetli, güzel şeyler yapmak isteyen pırlanta gibi insanlar ama benim kafamdaki Iron Throne, ne bileyim Winterfell daha farklı” diyerek yeni kitabında farklı çizerlerle çalıştığını ve bu zamana kadar kafasındakine en yakın Westeros tasvirlerini elde ettiğini söyledi.

İşte George R.R. Martin’in kafasındaki Westeros; 

Dizide kullanılan tahtı çok sevdiğini, ancak gönlünde yatan aslanın bu olduğunu söylüyor Martin. 

Meğerse Martin’in gönlünden geçen Winterfell, dizideki halinin üç katına tekabül ediyormuş. Çekmeköy’deki geniş arsalardan etkilendiği bariz.

Kral’ın Toprakları, Martin’e göre Ayasofya’dan manzaralı bir İstanbul silüetiymiş.

Sanıyoruz ki dizide yer alıp Martin’in kafasındaki taslağa en yakın yer; Duvar ve Kara Kale.

Ejdertaşı’nın resmini bile yapmanın zor olduğunu söyleyen Martin, aklındakine en yakın kare olarak bu çalışmayı seçmiş.