BOL PROMİLLİ TELEFON KONUŞMALARI

BOL PROMİLLİ TELEFON KONUŞMALARI


Ona Da Karişmayin Arkadaş 


20'li yaşlarında "Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar" tarzı bir ilişki yaşayabilenler, koalalarla aynı kaderi paylaşıyor. Nesli hızla tükenmekte olan "Onlar erdi muradına" azınlığı ise ellerindeki sevdiceklerine koalaların ağaca sarıldığı gibi sarıp sarmalıyor. Peki bu şanslı azınlığın arasına giremeyenler ne yapıyor? Pek tabii ki kalp acılarını dostlarıyla iki duble rakı içerek unutmaya çalışıyor, göz yaşlarını cila olarak boşalan tombul şişelere akıtıyor. 

 

 

İlişkilerin ancak Facebook'taki ilişki durumun kadar gerçek olduğu teknoloji çağına kurban giden ilişkinin ardından ayrılığın beş şartını yerine getiriyorsun. WhatsApp'tan blokladığın, Instagram'dan takibi bıraktığın, Facebook'tan sildiğin, Snapchat ve GChat listenizden kaldırdığın eski sevgili ne yapıyor diye merakından ölüyorsun… Telefona sarılıp en yakın arkadaşını arıyorsun ve "Bu akşama bir meyhane lazım, mevzu var" diyorsun. Zincirleme bir telefon konuşması sonrası ekip toplanıyor ve bizim bu ara sık sık gittiğimiz Şaşkın Meyhane'ye bir rezervasyon yapılıyor. Ted Danson'ın başrolünde olduğu Cheers gibi, How I Met Your Mother'daki MacLaren barı gibi, ikinci evin gibi olan ve herkesin sana adınla seslendiği meyhanene giriyorsun. 

 

 

Adı ruh halini yansıtan meyhanende arkadaşlarının moral desteği, masadaki mezelerin vücudunda anında yükselttiği serotonin seviyesi ve anasonun yarattığı tatlı çakırkeyiflikle elin telefona gidiyor. Ve o da ne? Ruhunu kemiren, parmaklarını tüketen stalk seanslarıyla şarjı biten bir akıllı telefon. Garson hemen ilk yardım kiti olan iPhone 6 şarjıyla masada bitiyor, "Bu da geçer" diyerek yengeyle / abiyle en yakın zamanda barışmanı diliyor. Çerkez tavuğu, Rum böreği derken ruhun Suadiye semalarında geziniyor ve dolan şarjınla sevdiceğine gidiyor. Kozmik güçler sana çalışıyor, eski sevgilinin başındaki eski bir adım atmanla kalkıyor ve eskiyle yeniyi harmanlayan en güzel 'şimdiki zaman'lar yaşatan biricik meyhanen senden çıkan sevinç naralarıyla inliyor. Son kadehleri tokuşturduktan sonra, gecenin cilası yine tombul oluyor ve ertesi akşam Şaşkın Meyhane bir kutlama yemeğine şahit oluyor. 

 

 

Böylece hüznün balık kılçığı gibi ayıklandığı, sevincin fava üstündeki nar taneleri gibi çoğaldığı meyhane, yine bir mekan olmaktan çıkıyor ve hayatının bir parçası haline geliyor. Diyeceğimiz şudur ki, rakı masalarında konuşup konuşup masada unuttuğumuz şeyleri artık gerçekleştirme zamanı geldi. Hazır aylaklık ayı olan yazı da devirdiğimize göre gelsin promilli telefon konuşmaları…