İnsanoğlunun kendi iç dünyasında kimi zaman aklını kurcalayan kendine özgü korkuları var. Bunları açık açık dile getiremesek de zihnimizin bir köşesinde her daim ikamet etmeyi sürdürüyorlar. Ama korkunun ecele de faydası yok…

Gece yatağımızda yatarken aynaya baktığımızda karşılaşacağımızı düşündüğümüz muhtemel Gulyabani imajı kimi zaman en büyük korkumuzun mezesi olabiliyor. Karlı bir yolda yürürken kayıp sivri demirlere doğru düşeceğimiz veya başımıza bu çapta bir fenalık gelebileceği ihtimali her adımımızı daha sağlam basmamız konusunda bizlere itici güç olabiliyor. Birine selam verdiğimizde karşılık alamadığımız zaman; "Acaba öldüm de 6. His mi oldum ayol?" diye minik bir soru belirebiliyor kafamızda.

İllüstratör Fran Krause, Deep Dark Fears isimli serisinde yukarıda bahsettiğimiz örnekler ve daha fazlasını karikatür formuna sokuyor. Her biri ayrı ayrı eğlenceli olan fevkaladenin fevkinde çalışmayla en derin korkularımız su yüzüne en sempatik haliyle çıkıyor.

2013'ten beri devam eden bu harika illüstrasyon serisinin daha fazlası için ŞURADAN Fran Krause'yle yakınlaşabilir ve sizler de fikirlerinizle katkıda bulunabilirsiniz.