Bundan 10 yıl önce 4 Şubat Çarşamba gününü herhangi bir çarşambadan ayıran Facebook'un hayatlarımıza girmesiydi… Mark Zuckerberg'ü, eşi Priscilla Chan'ı, müstakbel çocuklarını ve torunlarının torunlarının torunlarını hayatlarının sonuna kadar ihya edecek Facebook, bizim mahremiyetimizi iflasa sürükledi. 

'Arkadaşımın arkadaşı' sayesinde hiç tanımadığımız insanlara fütursuzca yürümemizi mümkün kılan Facebook, 'ilişki durumu' sayesinde tüm ilişkileri 'karışık' yaptı ve nice ilişkiyi yıktı. 'Etiketleme' çıktı, mertlik bozuldu, gizli gece gezmeleri son buldu. Ağız tadıyla sarhoş olunamaz oldu, sarhoş fotoğraflar en manşetinden arkadaşların haber kaynağındaki yerini buldu. 

Halbuki eskiden sarhoş olup saçmalamak ne kolaydı. Utanacağın bir kelam etsen sonuna kadar inkara sığınabilr, abuk bir fotoğrafın çekilse bir güzel yırtabilirdin. Şimdiyse sarhoş bir durum güncellemesi yahut kıçın başın kayık bir fotoğraf paylaşsan, ayılınca sildiğin takdirde bile o utanç abideleri en kıymetli arkadaşlarının screen shot'larında ölümsüzleşiyor. 

Facebook, 10 yıl sonra "Geç olsun güç olmasın" diyerek bizi kendi utancımızdan kurtarmaya karar veriyor ve yapay zekanın alasını kullanarak sarhoş fotoğraflarımızı yüklemekten alıkoymaya hazırlanıyor. Facebook'un 9 Aralık 2013'te kurulan Yapay Zeka Araştırma Laboratuvarı'nın başındaki Yann LeCun'ın açıklamasına göre halihazırda insanları etiketlemek için de kullanılan yüz tanıma teknolojisi en iyi arkadaşınız olacak ve sarhoş olduğunuzu sezdiğinde size "Var mısın, yok musun?" diye soracak. 

Bir yandan dahiyane olan bu teknoloji, bizim muhakeme yeteneğimizi sonuna kadar sorgulaması açısından ise içler acısı.