Günümüzde moda blogger’ı olmak hem çok kolay, hem de çok zor. Çok kolay; çünkü babanın biraz parası varsa ve gardırobun güzel İtalyanlar’la doluysa kıyafetlerini giyip çıkarıyorsun, o sırada bir de poz veriyorsun ve voila… Artık sen de bir blogger’sın. Bir yandan da çok zor çünkü; yalnızca güzel kıyafetlerin değil, iyi bir eğitimin ve parlak bir vizyonun varsa Fareli Köyün Kavalcısı oluyorsun ve kimse seni ciddiye almıyor.

Moda sahnesine 2009 yılında en amatör şekilde atılan ve yalnızca 6 yıl içinde kendi markasını yaratan Chiara Ferragni, güzel bir yüz olmaktan çok öte… Bocconi Üniversitesi’nde hukuk okuyan ve hayran olunası bir ticaret kafasına sahip olan Ferragni, The Blonde Salad web sitesinin mimarı, aynı ismi taşıyan kitabın yazarı ve başarılı bir moda tasarımcısı. Ferragni, bugüne kadar lüks modaevlerine kampanyalarında model olarak eşlik etmenin yanında onlarla birbirinden estetik koleksiyonlar için de iş birliği yaptı. Instagram’da 3.2 milyon takipçisi bulunan Chiara Ferragni’nin son başarısı ise Harvard Business School’un müfredatına girmek oldu. Örnek olay çalışmaları dahilinde, başarılı markaları inceleyen lüks pazarlama dersinin konularından biri olan Ferragni, böylece kendi için de, Harvard için de bir ilke imza atmış oldu.

Eski sevgilisi ve The Blonde Salad’ın kurucu ortağı Riccardo Pozzoli ile 16 kişilik bir ekibe istihdam sağlarken senede yaklaşık 7 milyon euro kar elde eden Chiara Ferragni’ye kendi motto’suyla cevap veriyoruz: #TheBlondeSaladNeverStops.