İnsanın varoluşundan beri en büyük hayallerinden bir tanesi kuşkusuz, uçabilme arzusudur. Özgürlüğün yegane simgelerinden bir tanesi olan kanatlara sahip olmamız imkansızken, yapay olsa da kanatlara sahip olabilmemiz insanoğlunun uçma arzusunu hayata geçirmesi için fırsat veriyor.

Yeryüzündeki hakimiyetimizin ne yazık ki gökyüzünde de etkili olduğunu söyleyemeyiz. Bulutların arasında martılar gibi süzülmeye elverişli olmayan anatomimiz ve sinir sistemimiz, her ne kadar eğitimini alsak da binlerce metre yukarıdayken bizleri şaşırtabiliyor ve hatta yarı yolda bırakmaya yaklaştırabiliyor.

Uçmanın dayanılmaz hazzını tatmak isteyen Christopher, bir süre bunun eğitimini aldıktan sonra nihai amacına ulaşmak için eğitmeniyle beraber 2800 metre yükseğe çıkıyor ve heyecanla kendini boşluğa bırakıyor. Muhtemelen olabilecek en kötü şeylerden biri oluyor ve Christopher havada nöbet geçirerek bilincini kaybediyor, ardından oradan oraya süzülmeye başlıyor. Tüm olup biteni kameraya kaydeden hocası ise öğrencisinin kağıt parçası gibi savrulduğunu fark ettiği an onu yakalamak için müthiş bir çabayla, Christopher’ı yere çakılmasına 1200 metre kala yakalıyor ve paraşütünü açarak hayatını kurtarıyor.

Eğitmenine olan şükranlarını kendi Youtube sayfasında yayınladığı mesajla dile getiren Christopher, serbest dalış yapmakla yapmamak arasında kalanların bir kez daha düşünmesine yol açıyor.