Teknoloji hayatımızı kolaylaştırırken ilişkilerimizi zora sokabiliyor… Facebook’ta tanımadığı kızlarla arkadaş olan çocuğun başı, ek iş olarak FBI’da ajanlık yapan sevgilisi yüzünden belaya girebiliyor. WhatsApp’taki ‘Son Görülme’ özelliği, “Gece 03:38’de online olmuşsun, kiminle konuşuyordun?” tarzı kavgalara sebebiyet verebiliyor. Instagram’daki ‘Hareketler’ kısmı, kıskanç hareketlerin çıkış noktası olabiliyor. Snapchat, arkada iz bırakmayan flörtlere hayli uygun olmasından ötürü paranoya krizleri başlatabiliyor. Cyberpsychology‘de yayınlanan araştırma, Snapchat’in Facebook’tan daha fazla kıskançlık kavgasına sebebiyet verdiğini gösteriyor.

Arkadaşlarınıza ya da ‘arkadaş’ olmak istediklerinize, karda yürüyüp izinizi belli etmeden yürümeniz için gerekli ortamı sağlayan Snapchat, izi sürülemediğinden ve ardında kanıt bırakmadığından kıskanç sevgililer tarafından pek sevilmiyor. Öte yandan Facebook’ta yapılan like’lar, yazılan mesajlar ve fotoğrafların altına bırakılan yorumlar kontrol edilebilir olduğundan kıskanç sevgilileri çok huzursuz etmiyor.

Güvenin bir ilişkinin temelini oluşturması gerektirdiğini düşünürsek, Snapchat veya herhangi bir sosyal mecra yüzünden kıskançlıktan muzdarip olunduğu durumlarda o ilişkinin içinde bulunmamanın da bir seçenek olduğunu hatırlatırız…