KOKO: DEPRESYONDAKİLER İÇİN FACEBOOK

KOKO: DEPRESYONDAKİLER İÇİN FACEBOOK


Terapi gibi uygulama


Sevgili ayrılıklarında, çalışma hayatından sıkılınca, mevsim geçişlerinde, kısacası uygun ve uygun olmayan her durumda kullanılarak sakızlaşan ve bundan mütevellit anlamını yitiren depresyon, aslında hayli ciddi bir mevzu. Kişinin sosyal işlevlerini ve günlük yaşama dair etkinliklerini sekteye uğratacak limit aşımına ulaşmış üzüntü, melankoli veya keder durumu olan depresyonun evreleri ise Arnavut böreği kadar katmanlı. Sosyal medya da depresyon sebeplerinden biri sayılabilir. Siz ofisinizde Pazartesi sendromunu atlatmaya çalışırken Instagram’da mütemadiyen dünyayı dolaşan bir blogger görüyor ve kendinize “Neden bu ben değilim?” diye soruyor olabilirsiniz. Facebook’ta üniversite arkadaşlarınızın düğün fotoğraflarına bakarken derin bir iç çekebilir, LinkedIn’de sizden daha iyi kariyeri olan insanlara tatlı tatlı imrenebilirsiniz…

Silicon Valley’de, Steve Jobs’un meşhur garajından birkaç sokak ötede büyüyen Robert Morris, insanları melankoliye sürükleyebilecek sosyal medyayı terapi seanslarına çevirebilecek bir uygulama hazırlığında. Princeton Üniversitesi’nde Psikoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra MIT’de yüksek lisans yapmaya başlayan Morris, yazılım geliştirme mevzusunu hiç sevmezken kendini bir uygulama yaratma aşamasında buldu. Tezi için Panoply isminde deneysel bir sosyal medya platformu kuran Morris, Facebook’un “Ne düşünüyorsun?” sorusunu, “Sorun nedir?”e çevirdi ve 166 gönüllü katılımcının Panoply aracılığıyla birbirine öğüt verebildiği bir yer yaratmış oldu. Tezini gerçek hayata uyarlamaya karar veren Robert Morris, sonbaharda çıkması beklenen Koko’nun üzerinde çalışıyor. ‘Depresyondakiler için Facebook’ diye reklamı yapılan Koko, kullanıma sunulduğunda haber almak için uygulamaya buradan kayıt olabilirsiniz.