Christopher Nolan’ın 2010 tarihli filmi Inception, “Rüyalarda buluşalım” formatını Hollywood usulü ele alarak zihinlerimizi uzun süre meşgul etti. Filmin felsefesi, teorisi ve alt metinleriyle ilgili tartışmaların sonu asla gelmedi. Kimileri filmi başyapıt olarak etiketlendirirken, hiçbir şeyi beğenmeme timi ise, Nolan’ın The Dark Knight’ın ardından bir düşüşün içine girdiğini ifade etti. Onlara göre Inception da bu düşüsün bir parçasıydı…

Filmle ilgili kafalara en çok takılan şey ise, büyük bir çoğunluk için son sahneydi. Leonardo DiCaprio’nun canlandırdığı bahtsız Cobb, çocuklarına kavuşmanın verdiği gazla totem olarak kullandığı topacın akıbetini bekleyemedi. Dönmeye devam eden topaç, Cobb’un arafta sıkışıp kaldığını ve uyanamadığını, çocuklarına kavuşmasının da bir rüya olabileceğini mi anlatmak istiyordu?

Yoksa son saniyede yalpalar gibi yapmasından, topacın düşmek üzere olduğunu ve Cobb’un gerçekten de çocuklarına kavuştuğunu mu anlamamız gerekiyordu?

Inception’ın son derece açık ve izleyicinin yorumuna bırakılmış sonu, izleyicilerin kafasında büyük bir soru işareti bıraktı. Bu sorunun cevabını birinci ağızdan almaktan başka çaremiz yok gibiydi…

Princeton Üniversitesi’nin mezuniyet töreninde konuşan Nolan, Inception’ın sonu ile ilgili yaptığı açıklamayla yeni mezun adayların mutlu gününü kafa karışıklığıyla taçlandırdı.

Biz onu böyle hatırlamak istiyoruz…

Christopher Nolan’ın mezuniyet konuşması sırasında yaptığı Inception’ın sonu hakkındaki açıklamaları, bu konuda kendi kafasının da hayli karışık olduğunu gözler önüne seriyor. Hayır, zaten bir insan mezuniyet konuşmasında neden kendi filminin sonu hakkında konuşur ki? Kuşlar, böcekler, hayaller dururken…

Açıklamanın can alıcı kısımlarına gelirsek:

“Cobb, sonunda çocuklarına kavuştu ve kendi kişisel gerçekliğinde yaşamaya devam etti. Topacın dönmeye devam edip etmemesi artık umrunda değildi. Bu durum, her türlü gerçeklik ihtimalini geçerli kılıyor. “Gerçek mi, rüya mı?” sorusu, hemen hemen yaptığım tüm filmlerle ilgili sorulan bir soru. Bu sorunun cevabı izleyiciye kalmış…”