BJÖRK’TEN MEDYADAKİ CİNSİYETÇİLİĞE TEPKİ GÖSTEREN MEKTUP

BJÖRK’TEN MEDYADAKİ CİNSİYETÇİLİĞE TEPKİ GÖSTEREN MEKTUP


Dear little miss media


Geçtiğimiz hafta Houston’s Day For Night Festival’da iki kez DJ set gerçekleştiren Björk, medyanın aleyhine yaptığı yorumlara tokat niteliğinde bir açık mektup yazdı.

1 yıldan az bir süredir de olsa hayranlarını özgün sesinin yanında DJ kimliğiyle de tanıştıran Björk, yaptığı işten müthiş zevk aldığını, sevdiği sanatçılarla sevdiği farklı müzikleri birleştirip sunmanın, havadaki değişimi yakalamanın pozitifliğinin medyanın cinsiyetçiliğine boyun eğmeyeceğini “Dear little miss media” diye başlayan mektubunda tatlı sert anlattı.

“Bazı gazeteciler, ‘performans sergilemediğim’ ve masanın arkasında ‘saklandığım’ fikrinden dolayı kafalarını başka yere yöneltemiyor. Fakat benim yaptığımı yapan erkekler için durum aynı değil. Bunun cinsiyetçilik olduğunu düşünüyorum. Ve bu, sonuna geldiğimiz çalkantılı yılın ardından görmezden gelebileceğim bir şey değil; çünkü hepimiz an itibariyle ortasında bulunduğumuz devrimsel enerjinin içinde, olabilecek en fazla değişimi hak ediyoruz, buna değmeli.”

gettyimages-635927218

Björk’ün Facebook sayfasından paylaştığı mektup şöyle devam ediyor:

“Müziğin içindeki kadınlar, yalnız şarkı sözü yazmaları ve erkek arkadaşları hakkında şarkılar söylemeleri için izinliler. Eğer konuyu atomlar, galaksiler, aktivizm veya aşkla ilgili olmayan herhangi bir konuyla değiştirirlerse eleştirilirler; çünkü gazeteciler bir şey eksikmiş gibi hisseder. Sanki tek dilimiz duygusallıkmış gibi… “

“Volta ve Biophilia’yı kadınların sadece bu konular hakkında yazmadıkları gerçeğinin bilinciyle yaptım. Bunu hak ettiğimi hissettim. Aktivist kimliğe sahip Volta’da şarkılarımı, hamile canlı bombalar ve Faroe Adaları’yla Grönland’ın bağımsızlığı için söyledim. Pedagojik kimliğe sahip Biophilia’da ise galaksiler ve atomlar hakkında şarkılar yazdım. Fakat kalp kırıklığını paylaştığım Vulnicura’ya gelince işler değişti. Medya, o zaman beni tümüyle kabullenebildi. Erkekler ise konudan konuya; bilim kurgudan, dönemsel parçalara geçebilir, komik ve nükteli olabilir, müzik nerd’leri olup yeni sesler, algılar inşa ederken kendilerini yitirebilir; ama kadınlar yapamaz. Eğer kalbimizi açmazsak ve hayatımızdaki adamlar, çocuklar hakkında kanamazsak dinleyicilerimizi kandırmış oluruz.”

Çatır çatır konuşan Björk, ne olursa olsun değişimi hissettiğini, bu yüzden bütün kibarlığıyla yılın sonunda fikirlerini bizlerle paylaştığını söyleyip yine de önümüzdeki yıl bütün cesaretiyle klasik bir kadın konusu olan kalp kırıklığını işlemeyi umduğunu kinayeli bir dille söyleyerek mektubunu bitirdi.

“Haydi, 2017’yi tamamen dönüştüğümüz bir yıl yapalım”

Mektubun tamamına şuradan ulaşabilirsiniz.