Yaşayan efsane Michael Haneke’yi 5 yıl sonra beyaz perdeyle tekrar buluşturan filmi Happy End‘i uzun zamandır bekliyoruz. Biz bekliyoruz, detay gelmiyor, daha çok bekliyoruz, yine gelmiyor öyle bir döngü işte… O döngü bugün kırıldı, Happy End’in ilk fragmanı, en nihayetinde paylaşıldı! Görünüşe göre yine enfes bir yapımla karşı karşıyayız. Ne iyisin Haneke, hep iyisin Haneke…

Şimdi filmin adı Happy End, yönetmen de Michael Haneke. Bu demek oluyor ki filmin adı neyse tam tersini izleyeceğiz. Funny Games pek komik değildi, Amour aşktan çok mantığı yüzümüze vurdu, Happy End de mutlu sona pek yakın görünmüyor.

İlk duyurulduğu günden beri hakkında çok az bilgi paylaşılan Happy End, Fransa’nın kuzeyinde yaşayan burjuva bir ailenin yaşadıkları ve belki de yaşattıkları etrafında dönecek. Mülteci krizinin patlak verdiği dönemi ardına alarak Laurent ailesinin sırları ve karanlık yönlerini, içinde bulunduğumuz zamanın koşullarıyla iç içe ve yine tokat gibi gerçeklikleriyle bir izleyeceğiz. Fragmandan gördüğümüz kadarıyla da, filmde sosyal medyanın ayrı bir yeri olacak. Öyle ya da böyle, baştan sona gerim gerim gerileceğimiz o upuzun dakikalara hazır mısınız? Olun, çünkü Haneke ile huzursuz saatler pek uzakta değil, 13 Ekim’de vizyonda.

Senaryoyu da bizzat kaleme alan Haneke, anlaşılan yine görmezden gelinen ne kadar acı gerçek varsa kendi dilinde hatırlatacak. Filmin kadrosunda, yönetmenin çoğu filminde ayrı bir kontenjanı olan Isabelle Huppert‘in yanı sıra, Toby Jones, Jean-Louis Trintignant, Laura Verlinden ve Mathieu Kassovitz gibi isimler yer alıyor.

İlk gösterimini 70. Cannes Film Festivali’nde yapan Happy End, festivalden Altın Palmiye’yle dönemese de oldukça iyi yorumlarla ayrılmıştı. Zaten Haneke’nin adının bile yarattığı gerilim yeter, Cannes’da yarışanlar da bu gerilimi evvela hissetmiştir. 2012’de Amour, 2009’da da Das weisse Band ile Altın Palmiye’yi eve götüren Haneke, 2001’de de The Piano Teacher ile Jüri Özel Ödülü’nü almıştı. Ona göre…

Film bildiğiniz gibi Fransızca, haber de taptaze olduğu için fragmanda altyazı yok. Yine de 5 yıl sonra sahalara tekrar dönen 75 yaşındaki yönetmenin neler karıştırdığını anlayabiliyorsunuz. Hislerin dili yok ya!