HBO’nun yeri yerinden oynatan serisi Game Of Thrones’un en soğuk sezonuna sadece iki hafta kaldı! 16 Temmuz’da upuzun ama kısacık bölümleriyle en nihayetinde kapıya dayanacak kıştan önce, buz ve ateşin dansının kulaklardan girip duygulardan çıkan ikonik müziğine bir bakış atmaya ne dersiniz?
Game Of Thrones izlemeyenlerin bile, gerek Taksim metrosunda, gerekse Kadıköy vapurunda denk gelmiş olması çok muhtemel jenerik müziğinin ve genel olarak serinin her türlü ses tasarımının ardındaki isim Ramin Djawadi, bu çoktan kültleşen sesleri nasıl inşa ettiğini ve çıkış noktalarını bir güzel anlatıyor.
Müziğe ilk adımını 4 yaşında başladığı piyano eğitimiyle atan Djawadi için işler 13 yaşında gitarı eline almasıyla ciddileşiyor. The Magnificent Seven’ı izledikten sonra, James Horner ve Simon Franglen’in elinden çıkan müziklere kendini kaptırınca ileride film müziği yapmak istediğine karar veriyor ve bizler de bu sayede Game Of Thrones’un yanı sıra Westworld, Iron Man ve Prison Break gibi yapımları onun karakteristik müzikleriyle anıyoruz.
Hikayeyle bütünleşen bu seslerin en güzel kısmının hiçbir diyalog olmadan seyirciyi yönlendirme imkanı vermesi olduğunu söyleyen Djawadi, bu imkan dahilinde kendi başına anlatabileceği hikayelerin uzamlarını haliyle çok ciddiye alıyor. Seriye ilk başladıklarında çok fazla karakter ve hane olduğu için her birine ayrı ayrı müzik yapmadıklarını, sadece ana karakterler ve zamanla kendini kanıtlayanlar üzerinden gittiklerini anlatan besteciye göre, doğru tonu yakaladıktan sonra gerisi de ardından geliyor.
Her sezonda toplanıp “Hangi enstrümanı daha önce kullanmadık?, Daha farklı ne yapabiliriz?” soruları üzerinden yol alan ekip, serinin her daim yükselen temposuna ayak uydurmak, hikayeyle bütünleşen sesler inşa etmek ve bu sayede seyircinin duygularını gitmesini istedikleri yöne götürmek için sahne arkasında ayrı bir mücadele verip görüntüyle sesi el ele tutuşturuyor.
Mesela Cersei Lannister’ın tüm Westeros’u saraya toplayıp gözünü bile kırpmadan havaya uçurduğu bölümde ilk kez piyano kullandıklarını belirten Djawadi, bu sayede içten içe bir şeylerin yolunda gitmediği hissini vermek istediklerini anlatıyor. “Bu kadar sakinlik olmaz” dedirttikten sonra başlayan kaosun habercisi olan bu an gibi, Dothrakilere ya da Vahşilere özgü enstrümanların altından nasıl kalktıklarını ve bir sahneyi nasıl tekrar tekrar izleyip doğru hissi yakalamak için stüdyoya gerisin geri koştuğunu anlatan A Song of Ice and Fire mühendisini bir de kendi kulaklarınızla dinleyin.