Eğer bir Jim Jarmusch karakteriyseniz nereye gittiğiniz bir önemi yok. Mühim olan bir yere ulaşmak gibi görünse de, asıl mesele yolda olmakta. Yolla bir olmak, dönüşmek, değişmek, keşfetmek… Neredeyse her filminde karakterleriyle birlikte bizleri de bir yolculuğa çıkaran Jarmusch, bu yolculukların çoğunu zihinlerde gerçekleştirir; çünkü asıl macera ve gidilecek en taşlı yol oradadır.

Jarmusch’un karakterleri geçiş döneminde, yol ayrımında ya da kendi yolunda insanlardır. Bu gerek fiziksel, gerek zihinsel, çoğu zaman da aynı yola baş koyulan bir süreçtir. Filmin başından sonuna karakterimiz olduğundan başkasına ya da aslında olduğuna dönüşür. Vahşi Batı’da yolunu bulmaya çalışan William Blake de, dünyanın farklı yerlerinde geceyi takside geçirenler de, attığı ilk adımdan son adıma bir başkalaşım geçirir ya da geçirtir.

Şimdi izleyeceğimiz Travelling of Jim Jarmusch videosunda, bu karakterlerin geçtiği yolların görebildiğimiz kısmını görüyor, asıl yolculuğun içimizde olduğunu ve bizde başlayıp bizde bittiğini tekrar hatırlıyoruz

Semen Ryabuha‘nın bir araya getirdiği bu iki buçuk dakikanın gazıyla akşama birer Jim Jarmusch izler miyiz?