Kış geldi, hepimize bir ağırlık çöktü. Yağmura ve soğuk havaya endeksli bir şekilde değişen ruh durumumuza inat değişen playlist’lerimizde, sakin ve üze üze evler yaptıran şarkılar artıyor. (-muş) Royal Society of Open Science’ın yaptığı araştırmaya göre ise, 2010 yılından bugüne hüzünlü şarkı üretim oranı hayli düşmüş.

Başlığını Leonard Cohen’in Hallelujah şarkısından alan “The Minor Fall, The Major Lift” isimli bir araştırmaya imza atan Indiana University-Bloomington’dan araştırmacılar; farklı coğrafi bölgeler, müzik türleri ve tarihsel dönemler boyunca şarkı sözlerinin majör ve minör akorlarıyla nasıl birleştirildiğine göre önemli farklılıklar buldu. Farklı janralardan seçilmiş 90.000 İngilizce şarkıyla yapılan araştırmaya göre, majör yani ana akorlarla yapılan şarkılar daha enerjik ritimler ve insanı kıpır kıpır ettiren sözlerle hayat bulurken, minör akorlar daha karamsar ve huysuz sözlerle kullanılıyor. 

Şarkılardaki akorları ve duygusal pozitiflik açısından 1-9 ölçekte 222 farklı kelimeyi değerlendiren bilim insanları, ortak bir sosyal-bilim ölçeğini kullanarak, şarkı sözlerinin duygusal değerliliğini ölçtüler. Örneğin “Aşk”, 9 puan veren yüksek değerlikli bir kelimeye denk gelirken “Acı” 1 puanla düşük değerlikli bir kelime olarak sınıflandırılmış.

Günümüzde bestelenen şarkıların daha çok majör akorlar üzerinden kurgulanması ve bununla birlikte gelen insanı heyecanlandıran, kıpır kıpır eden sözlerin tercih edilmesi, ters köşedeki minör akorların daha az tercih edilmesine sebep olmuş. Yani büyük üstat Leonard Cohen’in de dediği gibi: “The minor fall, the major lift”