RAVE TAPES

RAVE TAPES


Mogwai


Müzik, hissettiklerimizi dile getiren kadim dostumuzdur. Müzik, ruhumuz darlandığında bizi sakin bir yerlere üç dakikada götürebilen sihirli bir olgudur. Müzik; bizi ele geçirebilir, bizi kendine hayran bıraktırabilir, bizi üzebilir, bizi sevindirebilir, evi barkı sattırabilir…

Kıymetlimiz müzik, günümüzde popülerliğin bayrağı devralmasından ve her yeri ele geçirmesinden dolayı belirli kalıplara sıkıştı kaldı. Artık müziğinize kültürel hiçbir öğe katmanıza gerek yok. Hatta müzik yapmak için bir enstrümana bile hakim olmanıza gerek yok. Durum böyle olunca, bazı özel grupların varlığı bizi rahatlatabiliyor. Mogwai onlardan birisi. Bu sene 19. yılını kutlayan grup, üç yıllık stüdyo albümü sessizliğini Rave Tapes ile bozuyor.

Post rock hükümetinde başbakan olabilecek Mogwai, Rave Tapes ile bize İskoçya’dan biraz hüzün, bol gitar, vintage synth ve viskili çikolata getirdi.

Son bir sene içinde müzik dünyasındaki enstrümanlar toplanıp, ufak bir törenle synth’e altın anahtarı takdim ettiler. Mogwai, bu popüler synth kullanımına Rave Tapes ile dur diyor. Tabii ki Mogwai’yi Mogwai’yi yapan melodilerinden sorumlu ve de sorunlu synth’i kapı dışarı etmiyorlar… Ama elektronik müziği Kraftwerk gibi vintage ruhla kullanıyor. Synth’ler kulağınızda sanki biri bilgisayardan kontrol ediliyormuşçasına çıkmıyor. Bu hal albüm geneline de yayılıyor aslında. Analog’un tadını ve sakinliğini Rave Tapes boyunca sürekli hissedebiliyorsunuz. Mogwai’nin sekizinci, evet sekizinci stüdyo albümünü yayınladığını, grubun muazzam ahenginden hemen anlayabiliyorsunuz.

Rave Tapes, “Aha! Bu Mogwai. Vallahi de Mogwai, billahi de Mogwai.” diyebilmeniz için biçilmiş kaftan olan Heard About You Last Night ile başlıyor. Mütemadiyen yükselen ritmi, hipnotik havası ile albüm hemen sizi avcunun içine alıyor ve “Gel hele bir otur, sana yağmur yağmadan önce hava bir kararır sonra da gök gürlemeye başlar ya; işte onu şarkı olarak dinleteyim.” diyor…

Fransız bir televizyon programı için hazırladığı ve geçtiğimiz senenin hemen başında yayınlanarak Mogwai özlemini dindiren Les Revenants kadar olmasa da Mogwai, Rave Tapes ile muazzam karanlık bir dünya yaratmış durumda.

Hemen Heard About You Last Night’ın ardından gelen Simon Ferocious ile mükemmel davullar karşısında ağzımız açık kalıyor. Başrolde davulun olduğu Simon Ferocious, gerçekten özlemini çektiğimiz post rock’ı adrese teslim bırakıyor.

Mogwai’nin albümden ilk single olarak yayınladığı Remurdered, tekinsiz girişi ile kendinizi bir aksiyon filminde başrolde hissetmenizi sağlıyor. Yavaş yavaş yükselen ritmi, bir duyulup bir kaybolan zilleri, “Electronic’in de en iyisini biz yaparız.” hali ile kesinlikle albümün en iyi şarkısı.

Rave Tapes’te şarkılar belirli bir döngüye girmiyor mu? Evet, giriyor. Sürekli yükselen melodiler yüzünden çoğu şarkı albüm sonuna doğru tahmin edilebilir bir hal alıyor. Ayırt etmek ya da hepsi hakkında bir fikir edinmek gittikçe zorlaşıyor. Burada demek istediğimiz “Zaten 7 nota var. Kaç şarkı yapılabilir ki?” tadında bir Serdar Ortaç yaklaşımından öte, sürekli değişen müzik piyasasının dinleyici üzerinde yarattığı tatminsizlik ve sabırsızlık hissi. Rave Tapes, kesinlikle dinlemesi kolay bir albüm değil. Dinlemesi oldukça zevk veren, tam da Mogwai’den beklediğimiz bir albüm. Ama artık hep aynı şeyleri beklemeli miyiz? Asıl sorgulanması gereken bu olmalı.

Nick Drake’in Mogwai şarkısının isim babası olduğu grup, Master Card ile bizce kapitalist düzene verilmesi gereken ayarı enstrümantal olarak veriyor. Geriden gelen gitarlar, net davullar Master Card’da harika katmanlar yaratıyor. Şarkı dinlerken dağılıyor, dağıldıkça toplanıyor.

No Medicine For Regret ile “Pişmanlığın ilacı yok.” toplumsal mesajını kasvet etrafında veren Mogwai, albümün kapanışı için güzel bir tespit seçiyor: The Lord Is Out Of Control. Belli belirsiz vokalleri ve elektronik yapısıyla albümün en yenilikçi parçasıyla tanışın, onu sevin, yatıya davet edin.

Bunca yıllık kariyerleriyle, tarzlarına olan bağlılıklarıyla biliyoruz ki zaten Mogwai hep orada bir yerlerde dolanacak. Her daim bize karanlık bir atmosfer yaratacaklar. Mogwai oldukça, post rock’ta asla bayraklar yarıya inmeyecek de diyebiliriz.