Kendilerine “İnsanlık tarihi boyunca başarılı olan tek Arap-Musevi ortaklığı” diyerek dalga geçen, çocukluk arkadaşı olmalarından mütevellit müziği en samimi formunda icra eden electrofunk iki kişisi Chromeo geri döndü. Montreal’den çıkan en sempatik insanlar listesinin liderleri Chromeo, en güzel şarkılarına benzeyen yeni güzel acayipliklerle popo-sallatma garantisi verdirten dördüncü stüdyo albümleri ‘White Women’ ile huzurlarınızda.

Müziğe karşı derin hisler besleyen David Macklovitch ve Patrick Gemayel; “Bu işin adını koyalım, mahallede söz olmasın” diyerek, 2002 yılında Chromeo’nun tapusunu aldı. Sahne isimleri ile Dave 1 ve P-Thugg, 2004’te yayınladıkları albümleri ‘She’s in Control’ü müzikal pasaportları olarak kullandı ve Ayşe Teyze’nin evinden, dünyaca ünlü DJ’lerin setlerine kadar sızmayı başardı. “Üç olsun CD’lerimizi müzikçalarlarınızdan çıkarması güç olsun” diyerek üç senelik aralıklarla albüm çıkartan ancak bu sene ezberlerini bozan Chromeo, ‘White Women’ ile sabah kahvenizden nightcap’inize kadar size eşlik etmeye geldi.

Dave 1 ve P-Thugg, 10 yılı aşan kariyerleri boyunca ne zaman ilhama sıkışsalar kapısını çaldıkları isim fotoğraflarına hasta oldukları Helmut Newton oldu. Siyah-beyazı renk skalasından çıkarıp başlı başına sanat haline getiren fotoğrafçıya selamı ise kapaktaki E-5 Karayolu uzunluğundaki bacaklara sahip modelli fotoğrafla çakıyorlar.

Müziğin şu an ve geçmişle arasında bir diyalog olduğuna inanan ve melodik ilham ihtiyaçlarını damardan aldıkları Chic, Hall & Oates ve Fleetwood Mac dozlarıyla karşılayan Chromeo, ‘White Women’ ile underground’a uzun ve içli bir hoşça kal öpücüğü verdi. Kanadalı ikilinin yeni albüm motto’su, “Daha iyi, daha acayip, daha mutlu, daha poplu” ve albüm stop’a bastıktan çok sonra kafanızda çalmaya devam eden şarkılarla dolu. Yumuşak gitar sololarından, ‘Saturday Night Fever’ınızı  40 derecelere çıkartıp size en eğlenceli havaleleri geçirtecek şarkılara, Cuma sabahı beyninizi açacak melodilerden Cumartesi sabahı sızmanıza ninni olacak parçalara kadar her çıkmazın sonu ‘White Women’.

Dans ettirirken düşündürmeyen ‘White Women’ın mesaj kokan şarkılarından biri ‘Over Your Shoulder’. Modern kadının sorunsalı olan estetik olayına eğilen Chromeo, “You worry about your size, it’s nonsense.” diyor, çok da güzel söylüyor ve “You didn’t get the memo? You only get dates when you’re wearing stilettos.” sözüyle ve ironi becerisiyle kadın hayranlarının sempatisini tekrardan kazanmayı ihmal etmiyor.

Beyin jimnastiğine ‘Sexy Socialite’ ile devam eden ikili, “You’re a sexy socialite, I wish you were a socialist.” diyerek  yüksek ihtimalle son İstanbul seyahatlerinde önünden geçerken beyinlerini yakan Lucca’nın kaldırımına taşan beyhude güruha sesleniyor.

Chromeo, mikrofonu Vampire Weekend’den Ezra Koenig, Beyoncé’nin hafif asabi kardeşi Solange ve Xanax’ın melodik karşılığı Toro y Moi ile de paylaştığı şarkıları ile sizi kestirmeden Haziran’a götürüyor ve yazlık klasörünüzdeki yerini garantiliyor.