INTERSTELLAR: ORIGINAL MOTION PICTURE SOUNDTRACK

INTERSTELLAR: ORIGINAL MOTION PICTURE SOUNDTRACK


Hans Zimmer


Christopher Nolan’ın ayaklarını yere sağlam basmasında bir nevi yerçekimi görevini üstlenen Hans Zimmer, kimi zaman filmlerle büyüyen kimi zaman ise filmin kendisini büyüten soundtrack’leri ile 1984’ten beri sinemanın “büyüsüne” hizmet ediyor.

 

“MTV’nin ilk yayın gününde kurdeleyi kesen Video Killed The Radio Star videosunun sahibi The Buggles’ın kadrolu elemanı” Zimmer, Inception’ın çok katmanlı rüyalarından farksız çok yönlü müzisyenliğini sadece bir synth pop projesiyle sınırlandırmamakla ne kadar iyi ettiğinin farkında mıdır bilmiyoruz… Çünkü bu kararı, hem müzik hem de sinemaseverler için 20. yüzyıldaki pop kültür aksının kırıldığı anlardan birini oluşturuyordu. Hans Zimmer; kimi zaman mega bütçeli ama bir o kadar da patates Michael Bay filminin can simidi oldu, kimi zaman da ana haber bültenlerimizdeki “Esenyurt’taki kuyumcu hırsızlığı” tarzı haberlerin fon müziği oldu. Oscar, Grammy ve Altın Küre adaylıklarıyla (ve kazandıkları ödüllerle) yeni bir uzunluk ölçüsünün tanımını yaptı. Bestelerinin görkemi sayesinde film sahnelerini hatırlamamızda B vitamini takviyesi görevi gördü.

Derken hayatta çok azımızın başına gelen “ruh ikizini bulabilme” şansına erişti. 2005 yılında “başlayan” sadece Batman değildi. Batman Begins’le beraber boyu boyuna, huyu huyuna bir ilişkinin de temelleri atıldı. Tarihte pek az rastladığımız İngiliz ve Alman sıkı fıkılığının günümüzdeki en önemli örneği sayılabilecek Christopher Nolan – Hans Zimmer birlikteliği, farklı babadan kardeş, sinema ve müziğin başına gelen en güzel şeylerden biriydi. Bu birlikteliğin şimdilik son örneği olması için adaklar adayabileceğimiz Interstellar OST’i, Gargantua kara deliğine geçerken içinizin Edremit’teki yazlığınıza giden biri kadar ferah olmasını sağlıyor. The Dark Knight Trilogy ve Inception’da, 90’lar ortasından itibaren yer aldığı projelerde olduğu gibi filmin başrol oyuncusundan rol çalacak kadar baskın olan Hans Zimmer, bu sefer En İyi Yardımcı Film Soundtrack’i ödülüne göz koyuyor.

Bir filmi Avrasya Maratonu olarak görürsek; daha evvelki Christopher Nolan dönemi Hans Zimmer soundtrack’lerini birinci olmak için elinden geleni ardına koymayan, hatta doping yapan atlet olarak resmedebiliriz. Bu gelenek, Interstellar’la beraber değişiyor. Interstellar OST’i son derece dengeli ve en yakın koşu rakibi olarak gördüğü filmle eş zamanlı koşmayı aklına koymuş bir yol arkadaşını andırıyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri, bazı zamanlarda aynı şarkının varyasyonlarını oluşturuyormuş izlenimini veren Hans Zimmer’ın farklı yollara sapma isteği. Filmin farklı galaksiye yolculuğu, Zimmer’ın görkemli notalarını da beraberinde götürüyor. Hans Zimmer’ın bu kararı filmin senaryosunun tamamını değil de özetini okuduktan sonra alması ve temayı sadece bir sayfada kafasında oturtması ise ayrı bir insanüstülük olarak kayıtlara geçebilir.

Interstellar öncesi Nolan diskografisindeki işlerinde genellikle adrenalin iğnesi görevini üstelenen Hans Zimmer, Interstellar’ın senaryo boşluklarını su gibi doldururken, dünyanın içinde bulunduğu çaresizliği notalarla simültane tercüme ederken, beşinci boyutta bir başına volta atan Cooper’ın yalnızlığına omzunu verirken en büyük gücünü sakinlikten alıyor. Ortalama insan tabiriyle “Gaza getiren” şarkı yapılarını tıpkı dalgaların mega yükseldiği gezegen gibi anlık yükseltmelere maruz bırakan Hans Zimmer, görkemli olmayı filmin önüne geçmekle karıştırmamayı bu sefer o kadar güzel başarıyor ki..,.

 

Hans Zimmer’ın bu zamana kadar pek haşır neşir olmadığı kilise orgunu temel alan ve yapı olarak kimi zaman Philip Glass’ın tarifsiz kompozisyonlarını kendine örnek aldığını düşündüren Interstellar OST’i, engin denizlere sığmayan anlarında da morfini basıp ehlileştiği anlarda da bütün olarak ele alınması gereken bir iş.

Deluxe Edition’ıyla 23 şarkıya ulaşan; Day One, Mountains, Stay ve Detach’le kendi zirvesini gördüğü anlara ulaşan, film karelerini sinemaya gitmeden zihinlerinizin içinde tekrar gösterime sokan Interstellar OST’i, Christopher Nolan’ın kimilerine göre ilhamını aldığı Stanley Kubrick klasiği 2001: A Space Odyssey’e en güzel selamı I’m Going Home’un uzay kadar dipsiz melodileri ile veriyor.

Maç sonunda filmin kendisiyle eşit mesafede koşan Interstellar OST’i, projeye kattığı değeri ile sadece “Soundtrack” denilip geçilebilecek bir ses bütünü değil. Filme değer katarken bencilliğe kaçmayan, takım oyuncusu olmayı öğrenen ve her ferdiyle bir bütünün parçası hissi veren bir çalışma. Hans Zimmer’ın o Alman ellerinden ve normal bir insandan farklı çalışan beyninden ne kadar öpsek az…