ECLIPSE

ECLIPSE


Twin Shadow'un kodları yeniden yazılıyor


Dominik Cumhuriyeti’nde doğan, Brooklyn’de doyan George Lewis Jr.’ın sonik yolculuğunun üçüncü virajındayız. Bruce Wayne/Batman ilişkisini, George Lewis Jr./Twin Shadow’la kendisine uyarlayan şarkıcının Forget’le başlayan, Confess’le ivme kazanan yolculuğunda bizleri büyük sürprizler bekliyor. İlk iki albümde, new wave ve synth pop karakteristiklerinin nasıl da yurt bellendiğini biliyoruz. Eclipse’in çizdiği çizgi ise, bu iki albümden çok daha farklı bir yerde duruyor. “Sanatçının kendini yenileme aşaması” başlığına cuk oturacak Eclipse’te, Twin Shadow’un meyillendiği ama bugüne kadar pek içli dışlı olmadığı janralardan örnekler duyabilmek mümkün.

Eclipse’in şekilden şekile girme özelliğini, George Lewis Jr.’ın son 3 yıldır yaşadığı tıkanmaya borçluyuz. Yaratıcılık sınavında sınıfta kaldığını düşünen sanatçının kendisiyle yaşadığı mücadele, Eclipse’in kayıt aşaması esnasında çözülüyor ve Twin Shadow kodları baştan yazılıyor. Bu kodlara yakın gözlüğümüzle baktığımızda, yollarımızın R&B’yle bol bol kesiştiğine tanıklık ediyoruz. Son birkaç yıldır kendi zirvesini gören janradan fazlaca etkilenen Twin Shadow; new wave, glam rock ve synth pop ağırlıklı CV’sine yeni bir madde daha ekliyor.

 

Bol R&B aromalı Eclipse’te kimi zamanlar eski Twin Shadow albümlerinin yankılarını duyabilmek, kimi zamanlar ise elektronik altyapının ayağa kaldırdığı eski/yeni karmasına rastlayabilmek mümkün.

Albüm yayınlanmadan çok evvel karşımıza çıkan To The Top ve Old Love/New Love gibi şarkıları dikkatle dinlediyseniz,  Twin Shadow’un “Dönülmez akşamın ufkundayım” mesajı verdiğini fark etmişsinizdir. Eclipse’te bu mesajın albümün tamamına yayıldığını görebilmek mümkün. Kendi ideal karakterini arayan George Lewis Jr.’ın kurtuluşu, Confess’in ardından yaşadığı bunalım halinde vücut buluyor. Peki George Lewis Jr.’ın kurtuluşu, Twin Shadow’un da kurtuluşu anlamına geliyor mu? Kişisel bir bunalımla iyice körüklenen değişim ateşinin, Twin Shadow’u pozitif yönde etkilediğini söyleyebilmek mümkün mü?

Hangi janraya akıncı gibi akın ederse etsin, Twin Shadow’un 80’ler sevgisi de peşinden geliyor. Aşkın türlü hallerini derinlemesine sorgulayan Eclipse’in başlangıcını yapan Flatliners, 80’ler sponsorluğundaki Twin Shadow’un akılda kalıcı bir nakarat eşliğinde ne kadar vurucu olabileceğini tekrar kanıtlıyor. Şarkı sözlerindeki şairane dokunuşların U2 gitaristi Edge’le kavuştuğu When The Lights Turn Out, büyük arenalara yükselmek isteyen Twin Shadow’un yeni süper gücü olabilir.

Bir başka hit denemesi To The Top’taki R&B terk vokallerin, synthesizer ve gitarla tam gücüne kavuşması, Twin Shadow’un ilk dinleyişte akılda kalıcı şarkılar yazabilme konusundaki yeteneğini gözler önüne seriyor. Lily Elise’in konuk olduğu Alone, loş ışığın kapsama alanındaki bir yatak odasında nice aşkların fon müziği olabilir.

Eclipse’in asıl amacını anlamanız için albümü yarısına kadar dinlemeniz yeterli. Twin Shadow büyük oynamaya çalışıyor ve bu amacında yer yer başarı elde ediyor. Büyük oynama amacını fazlasıyla gözümüze soktuğu anlar ise rahatsız edici olabiliyor.

Yine bir R&B/Yatak odası müziği karmasıyla karşılaştığımız son single Turn Me Up, özellikle gitar riff’leri sayesinde buram buram seksilik içeriyor.

Eclipse’in en başarılı anlarından birinin adını, arka planda şarkıyı taşıyan gitarlar ve dört dörtlük nakaratı sayesinde I’m Ready koyuyoruz. Uzak mesafeli aşk yaşayanların/yaşamışların/yaşayacakların soundtrack’lerindeki yerini alacak şarkı, aynı zamanda konserler için biçilmiş kaftan.

Twin Shadow, dört dörtlük olmasa da dört üçlük bir başarı oranı yakalayarak kendi deyimiyle küllerinden doğuyor ve sınırlarını genişletmeyi başarıyor. Kafasındaki kalkınma programını tam olarak şekillendirebilirse, Twin Shadow ismini önümüzdeki yıllarda ana akıma daha yakın lokasyonlarda duyabiliriz. Kendisi hem iyi bir şarkı yazarı, hem de iyi bir hikaye anlatıcı… Bu iki özelliğini daha da geliştirdiğinde bizleri Eclipse’ten çok daha heyecan verici deneyimler bekliyor olacaktır.