FOR ALL MY SISTERS

FOR ALL MY SISTERS


The Cribs'in indie pop başyapıtı


İngiliz gitar müziğinin son 10 yılında istikrarın sözlük karşılığını arıyorsak, Wakefield’lı üç kardeşin grubu The Cribs’i muhakkak hesaba katmalıyız. Kariyerleri boyunca büyük bir kitle tarafından ciddiye alınmayan üçlü, bu durumu hiç umursamadan kaliteli içerik üretmeye devam ediyor. Bir dönem Johnny Marr’ı bile dördüncü yapma şansına erişen The Cribs, yeni albümü For All My Sisters ile diskografisini daha da renklendiriyor.

The Cribs’in geçmişine baktığımız zaman, prodüktörlerin grubun sound’unun şekillenmesinde çok büyük payı olduğunu görebiliriz. Bugüne kadar Edwyn Collins, Alex Kapranos, Nick Launay, Steve Albini ve Dave Fridmann gibi isimlerle çalışarak prodüktörlerden bir dünya karması yaratan İngiliz grup, en pop sound’una eriştiği For All My Sisters’ta Weezer’ın Blue Album ve Green Album’unda da imzası bulunan The Cars üyesi Ric Ocasek’le çalışıyor. Grubun yıllardır peşinden koştuğu Ocasek’in varlığı, Jarman Kardeşler’i kimi zaman Weezer’ın en Weezer haline yaklaştırıyor. Bir önceki albüm In The Belly of The Brazen Bull’da daha karanlık bir sound’a yönelen üç kardeş, For All My Sisters’da The Cribs’i The Cribs yapan elementleri tekrar hatırlıyor. Tamamen eğlencenin başrolde olduğunu ve pop punk sound’unun mükemmele yakın bir şekilde işlendiğini daha ilk şarkıdan fark edebilirsiniz. Aynı zamanda üçlünün uzun zamandır iş ortaklığı sürdürdüğü Wichita Recordings’den ayrıldığı For All My Sisters, The Cribs’in son 10 yılın en iyi indie pop gruplarından biri olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlatıyor.

Jarman Kardeşler’in, Johnny Marr’lı Ignore The Ignorant’ına rahatlıkla girebilecek Finally Free’yle yaptığı başlangıç vuruşu, aynı zamanda The Cribs usulü akılda kalıcı gitar melodilerinin de başlangıcını yapıyor. The Cribs’in ne kadar akılda kalıcı melodiler yazabildiğini şimdiye kadarki en temiz sound denemelerinden biriyle tekrar hatırlatan Different Angle, özellikle konserlerde kalabalığı fazlasıyla ateşleyecektir. Albümden gelen ikinci şarkı olan Burning For No One’da ise, 80’lerden bir tatlı huzur almamak elde değil. Basit bir şarkı formülü üzerinden giden ve The Cribs’in kariyerindeki en pop hallerinden biri olan Burning For No One’ın ardından, Weezer’ın kariyerinin zirvesindeki halini hatırlatan An Ivory Hand’le birlikte albümün temposu yükseliyor. İki dakika mola vermek isteyenlerin imdadına ise, Ryan Jarman’ın yatak odasında kaydettiği naif Simple Story yetişiyor.

Bir Ignore The Ignorant şarkısı gibi duran City Storms’un ardından, The Cribs akılda kalıcı üç dakikalık harikalarına kaldığı yerden devam ediyor. Summer of Chances’ta sazı eline alan Gary Jarman, oldukça zor bir vokal performansının altından başarıyla kalkıyor. Spring of Broadway’de, ilk iki The Cribs albümünden enstantaneler görebilmek mümkün.

Derken belki de The Cribs kariyerinin zirvesi olan 7 dakika 13 saniyelik kapanış şarkısı Pink Snow devreye giriyor. Pixies/Sonic Youth arası sound’uyla görkemli bir yapıya bürünen şarkı, aynı zamanda For All My Sisters’ı vurucu bir şekilde kapama görevini layığıyla yerine getiriyor.

Sezar’ın hakkı Sezar’aysa, The Cribs’in hakkını The Cribs’e vermek ve yılın en iyi indie pop albümlerinden biri olan For All My Sisters’a hak ettiği saygıyı göstermek gerekiyor. Son 10 yılda her daim ortalama üstü işlere imza atan Jarman Kardeşler, kariyerlerinin en temiz sound’una sahip albümüyle övgüyü hak ediyor. Yıl sonu yayınlanması beklenen, grubun tabiriyle “Punk sound’lu” ve Steve Albini prodüktörlüğündeki albümü şimdiden merakla bekliyoruz.