10. DANIEL AVERY – THE EAGLE
Fantazi müziğin en iyi temsilcilerinden Prestij Müzik’in İngiltere şubesi Phantasy Sound’dan yayınlanan 20. plak Need Electric’teki dördüncü şarkı The Eagle, 20 numara Alex gibi bir şarkı.
9. SEBASTIEN TELLIER – RUSSIAN ATTRACTIONS
Saçı ve sakalı bahane gösterilerek Aksaray’daki nice pavyonun kapısından dönen Tellier’nin içerideki bayan arkadaşları düşünerek kaleme aldığı Russian Attractions; Adele, Jack White ve Chris Cornell’in James Bond şarkılarını dinlene dinlene döver.
8. TWIN SHADOW – FIVE SECONDS
Barış Manço’dan esinlendiğimiz “Five (elinle beş yap) seconds (saat göster) to your (parmakla insan göster) heart (kalp göster), straight (iki elle Fatih Terim saldırın yap) to your heart (tekrar)” ve “I’m (kendini göster) not trying (sağa sola kafa salla) to make you (karşındakini göster) cry (Baroni gol sevinci yap)” dansımızla bu sene MTV’deki dans temalı ergen programlarında listebaşıydık.
7. KILLER MIKE – UNTITLED (FEAT. SCAR)
Yeni kulaklık alırken “dur ben iyisi mi Untitled çalayım, darbukaları iyi duyuyorsam kulaklık iyidir” deneme yanılmasıyla, İpana Yumurta Testi’nden sonra dünyanın gelmiş geçmiş en iyi testine ev sahipliği yapan sinkaflı rap cevheri.
6. HOT CHIP – FLUTES
Zifiri karanlık hissiyatı, big-room-techno davulları ve tekinsiz vokal sample’ları ile tezatın apartman yöneticisi olarak yılın en iyi pop şarkılarından birini kotaran Hot Chip’e burdan bir sorum olacak; “kaç para lan bi flüt?”
5. DUKE DUMONT – THE GIVER
Birkaç senedir kanepesinde çay (earl grey, darjeeling) içip, dizi (Peep Show, Black Books) izleyen, akşamları da hanımın dırdırından kafayı çeken (kutu bira, kutu bira) Duke Dumont, 2012’de “hadin” diyip peşi sıra hit’lerini sıraladı. The Giver dans pistinde erotik-romantik hareketlerle iyi arkadaş olanlara gelsin.
4. THE XX – REUNION
Bu akşam hüzünleri evde bırakmayıp cebinize koysanız, votka-tekila-rakı üçlüsüyle kör kütük sarhoş olsanız elinizde olmayacak, kucakladığınız yerde uğursuz gibi bıraktığınız, ağzınızla değil kuş, Crebain tutsanız umrunda olmayacak eski sevgilinizle gerçekleşmesi handikaplı-Norveç-Amatör-Küme-iddaa-kuponu kadar güç olan Reunion’a kadehimi kaldırıyorum.
3. BLUR – UNDER THE WESTWAY
Tremolo sponsorluğundaki Under The Westway öl dese öleceğim, vur dese vuracağım. Uğruna çiğ tavuk döner yiyebileceğim Blur’ün Tender, No Distance Left To Run ve Caravan’den sonra uzun zamandır yaptığı en dikine-bilek-kesmeli şarkı olarak, 2012’de sıkça düzenlenen “afterparty-for-one”ların değişilmez rotasyonundaydı.
2. BEAK> – Wulfstan II
Portishead’le 90’ların sonunda bütün havalı kuaförler, salata yenen kafeler ve konsept mağazaların müziğini belirleyen, 2000’lerin sonunda da The Horrors’ın sound’unu darmaduman etmesiyle çocuk müziği dinleyen NME jenerasyonunun müzik zevkini değiştiren stüdyo sihirbazı Geoff Barrow’un Wulfstan II’sunu aralık ayındaki Babylon konserinde dinleyemenlerdenseniz 2012’yi çöpe atın, artık yıl ilan edin, Marduk’lu tefecilerle bir konuşun derim.
1. Major Lazer – Get Free
Seviyesiz müzik ve apaçi-disco’nun Hall Of Fame’ine adını altın harflerle yazdıran Diplo’nun belki de son on yılın en iyi pop-ballad’ını yazacağını kim tahmin edebilirdi ki? Cevap veriyorum; Mehmet Tez.