“Kapitalizm oldukça kötü bir şey, evet.”

“Ben Marx okudum, şu en ince versiyonundan on sayfa. Biliyorum, fena fena.”

“Başbakanımızın “White money is for black day” diye çevirebileceği; ak akçe kara gün içindir.”

“Arkasında kim var? Amerika.” gibi markalara ve markaların kapıştığı piyasaya yapılan genel yaklaşımı bir kenara bırakırsak, marka olmak ve markayı paraya çevirmek gibi konular normal vatandaşa hep bir muamma…

Play Tuşu sizi bu dipsiz kuyuda yalnız bırakmıyor ve belalı markaları ringe çıkarıyor, kan gövdeyi götürene kadar dövüştürüyor. Hem de dayaklı dövüş!

The Logo Company’nin, rakip markaları 2012 rakamlarına göre kapıştırdığı görselleri; Play Tuşu sizler için manalı, kanlı, bıçaklı, tornavidalı, pilavlı ve  tutkulu bir şekilde yorumluyor. İşin içine gündelik hayatı katıyor ama ana bacı yapmıyor.

Herkes biliyor ki ana bacı karıştırılmaz kavgaya…

1. NIKE VS. REEBOK

İlk köşede; günlük hayatına sporu sokabilen, 38 tane farklı taytı olan modern kadınların ilk tercihi Nike ile babaların spor ayakkabıdan anladıkları Reebok kapışıyor. Yaş bakımından Nike’a 20 yıl koyan Reebok, Nike’ın 12’de biri kar ederek ezilen taraf oluyor. Nike, sporcularla kurduğu kanka ilişkisinin ekmeğini yerken Reebok’ın aklına, düz siyah Alex’in giydiği kundura gibi spor ayakkabısı üretmekten başka bir şey gelmiyor.

NIKE: Ortamın girişken ve muhabbete yatkın, muhtemelen herkesi tanımasıyla meşhur olan yılan tip. Adı da Eren olabilir diye düşünüyoruz.

REEBOK: KPSS sonrası devlete sırtını dayamış, mesai bittikten sonra eve koşan; en büyük hayali çay içip televizyon karşında sızmak olan aile babası

KAZANAN: Eren.

2. MCDONALD’S VS. BURGER KING

Fast food’un El Classico’su sayılabilecek bu dövüş, aslında 60 yıldır devam etmekte. Aralarındaki “Hayır biz daha çabuk kalp hastası yapıyoruz.”, “Diyabete yatkınlık bizim işimiz.”, “Kalp damarlarınızı tıkayacağız.” gibi atışmaları kenara bırakırsak; McDonald’s Burger King’e yaklaşık 25 milyar dolarlık bir kar farkı atıyor. Aynı zamanda McDonald’s, 1.800.000 adet toplumun vazgeçtiği insana ekmek kapısı açarak da bir nevi şeytanlığını gizliyor, gönülleri kazanıyor. Fakat FW mail’ın altın çağını yaşadığı dönemde yayılan şehir efsaneleri yüzünden, biraz içimiz burkuluyor.

McDonald’s’ın olimpiyatlara bile sponsor olduğunu düşünürsek geriye tek bir soru kalıyor; şampiyon belli, ikinci kim? Cevap veriyoruz; Burger King.

MCDONALD’S: Restoranda yemek için ısrar eden arkadaş

BURGER KING: “Ne gerek var ya, ben evde yaparım mangal!” diye çıkışan arkadaş

KAZANAN: Kalp ve Damar Cerrahisi

3. APPLE VS. MICROSOFT

Teknoloji dünyasının şahit olduğu en büyük kan davasına hoş geldiniz. Kuruluş yıllarına bakarsak, aralarında sadece bir yıl var. Tarihleri boyunca ikisi de 6 kere logo değiştirmiş. Buraya kadar kaderleri bir yazılan Apple ve Microsoft’un yolları, para mevzu bahis olunca ayrılıyor. Apple muhasebe dönemi sonu net karı ile Microsoft’un afedersiniz ağzını burnunu kırıyor.

Daha az çalışan ile neredeyse Microsoft’un iki katı kar elde eden Apple, IQ bakımından genel merkezinde en yüksek rakama ulaşan şirket aynı zamanda. Bu bilginin kaynağı ise, kaba etimiz.

APPLE: Yaşını aldıkça güzelik grafiği artan Monica Belluci

MICROSOFT: Yaşını aldıkça güzellik grafiği düşen Meg Ryan

KAZANAN: Steve Jobs’un dükkan

5. COCA COLA VS. PEPSI

Senenin en sürprizlerle dolu karşılaşması!

– Kola versene dayı

+ Kola yok Pepsi var

– Ayran ver o zaman.

Bu diyalog yüzlerce kez duyuldu, yüzlerce defa daha duyulur. Kim içiyor Pepsi bilmiyoruz ama garip bir şekilde içeni var.

Her ne kadar Coca Cola ramazan sofralarının bile vazgeçilmezi olduğunu iddia etse de Pepsi, çeşit aralığını geniş tutması kurnazlığıyla bir devi yerle bir ediyor. Tribünler coşuyor.

İki katı çalışanı ve 66 milyar dolarlık karı ile Pepsi, “Benim bir bu kadar da yerin altında var koçum! Kurumsal kurumsal döverim seni.” mesajını rahatlıkla verebiliyor.

COCA COLA: Okulun popüler kızı

PEPSI: Okul balosunda güzelleşen kız

KAZANAN: Chevy Chase’li Cola Turka reklamı

5. UNIVERSAL STUDIOS VS. WARNER BROS.

İlk sinema fikri ortaya atıldığından beri piyasada olan iki ismin savaşı, hemen hemen bir asırdır devam ediyor. Bu ikili ilk rakip olduğunda Robert De Niro güzel filmlerde oynardı, Meryl Streep Oscar almamıştı, Dustin Hoffman yakışıklıydı.

Bu dayak şovda Warner Bros; “Bir elin nesi var, iki kardeş ıslak sopayla döver kanka!” diyerek vuruyor vuruyor, saymıyor. Kar bakımından Warner Bros’un kazanmasının altında yatan sebep ise; Universal’ın yaptığı yamyam gibi büyük bütçeli filmlere atlama stratejisini uygulamaması. Geliri yüksek Harry Potter, The Matrix, Batman gibi arkası gelecek serilere kuvvtli yatırım yapması.

UNIVERSAL STUDIOS: Kazandığını harcayan, sorumsuz, maceraperest ağustos böceği

WARNER BROS.: Beylikdüzü’nden değerlenecek diye ev alan karınca  

KAZANAN: Harvey Dent