ÖNEMLİ OLAN YARIŞMAKTI

ÖNEMLİ OLAN YARIŞMAKTI


Play Tuşu Telefon Joker Hakkini Kullaniyor


“İyi oynayan kazansın” veya “Önemli olan yarışmaktı” laflarını hissederek söyleyen insandan zarar gelmez. Bu sözcük öbeklerinin karşımıza en çok çıktığı yerler ise; ya spor müsabakaları, ya da yarışma programlarıdır hiç kuşkusuz. Spor müsabakalarına şimdilik kapıyı gösteriyoruz. Çünkü derdimiz yarışma programlarıyla…

 

Kimi zaman yurt dışından araklanan konseptlerle, kimi zaman ise kaba etten uydurulan fikirlerle karşımıza çıkan ülkemiz yarışma programlarından bir nostalji kuşağı dayayıp döşemeye karar verdik. Aralarında lüks dekore edileni de var, kasvet kokanı da; komik olduğu için güldüreni de var, saçma sapan olduğu için düşündürmeyeni de. Sunucusunun anakartınızı yaktıran performansıyla başarıyı yakalamış olanı da var, amaçsızlığıyla insanın varoluşunu sorgulatanı da var. Buyrun bir bakın hele.

 

Turnike

 

 

Ülkemizin benli ünlüleri klasmanında yarışan Güner Ümit’in sunduğu Turnike, özel kanalların yarışma programlarıyla reyting rekoru kırdığı zamanların ilk ve en büyük örneklerinden. “Hostes kız” konseptinin çeşit çeşit karşımıza çıktığı yarışma, özellikle Güner Ümit’in “Gullit” lakabını taktığı hostesle hatırlanabilir. Dilinin kemiğini evde unutan Günir Ümit sayesinde, programın yapıldığı bina sık sık “kızgın kalabalık” tarafından basılırdı. Ardından programa son verilirdi. Bir süre geçtikten ve olay unutulduktan sonra da; “Mega Turnike”, “Süper Turnike”, “Üff Çok Acayip Turnike”, “Kavastan Hallice Turnike” gibi isimlerle yeniden başlardı program. Telefonla yarışma hakkı elde edebilmek için yapılan aramaların neden olduğu kabarık telefon faturalarının toplamıyla, ufak çaplı bir ülkenin dış borçlarını ödeyebilmenin münkün olduğu günlerdi.

 

 

Gol Şov

 

 

“Genç” ve hiperaktifliğin patentini elinde bulunduran bir Mehmet Ali Erbil’e tahammül ettiğimiz program, isminden de anlaşılabileceği üzere futbol içerikliydi. Telefon tuşlarıyla yönettiğiniz bir düzenekle Simoviç’in koruduğu kaleye gol atmaya çalışırdınız. Düzenek hareket ettikçe çıkan İETT şöför koltuğu/Dart Vader nefesi arası ses, programın en akılda kalıcı detaylarından biriydi. Gol atmayı başaramadığınızda Erbil ve hosteslerin mega garip tepkileri ve programın intro/outro müziği, ufak çaplı bir travma yaşamınıza neden olabilecek kadar başarılıydı. Aynı ekip olsun yine izleriz.

 

 

Ali Baba’nın Çiftliği

 

Mehmet Ali Erbil olmasa, 90’lar Türk televizyonlarındaki yarışma programları ne halt yerdi acaba?

 

Çarkıfelek ve Gol Şov’la en akılda kalıcı performanslarını sunan Erbil’in, paralel evrenin en büyük prodüksiyonu diyebileceğimiz Ali Baba’nın Çiftliği ile Flash TV’de karşımıza çıktığı günler için diyecek söz bulamıyoruz.

 

Programın bir türlü anlaşılamayan konsepti, amaçsızlığı, koca koca adamların tavukları kovalaması ve toplamda 5 TL’ye malolmuş gibi duran dekoru ile IQ’su çok yükseklere mi yoksa yok yükseklere mi hitap ediyor oluşu anlatılmaz yaşanır. Aradan geçen yılların ardından ise; “O neydi lan?” diye sordurtur arada.

 

 

Çarkıfelek

 

 

Programın ilk yayınlanmaya başladığı halinden bahsedeceğiz. Mehmet Ali Eril’le gerçekten komik başlayıp, daha sonra seviyeyle arasına kara kedi giren halinden değil.

 

İlk olarak 80’ler Türk sinemasının manken menşeli yakışıklısı Tarık Tarcan’ın sunduğu, Cameron Diaz’dan önceki Cameron Diaz diyebileceğimiz ve o dönem çoğu erkeğin programa kilitlenmesine sebep olan Yasemin Koşal’ın hostesliğini yaptığı haliyle karşımıza çıktı Çarkıfelek. “Digiturk ne arar la?” dedirten dönemlerde; evinde kablolu yayın bağlı olan şanslıların RTL’deki versiyonunda gördüğü, dokununca yanan harfler yoktu o zamanlar. Harfleri “Manuel Fernandes” bir biçimde Yasemin hanım çevirirdi eliyle. Ünlüler değil, sadece halk yarışır; kazanılan paralarla Vestel Müzik Seti veya Güral Porselen’den takım alınırdı. Naifliğin bedava olduğu, “Memedalibey otomobili bize verin, gözünüzü seveyim”in daha Pandora’nın Kutusu’nda gizlendiği zamanlardı.

 

 

Seç Bakalım

 

 

Tam adı; “Zonk’lu perdelerin arkasından samanlar arasında otlayan koyun çıkan program”dı Seç Bakalım’ın. Erhan Yazıcıoğlu’nun sunuculuğuyla, 90’lar Türk özel televizyonlarında yarışma programı konusunda bir aralar açık ara önde olan Kanal 6’nın en büyük kozlarındandı. Yarışmacı adaylarının algı sınırlarını zorlayan kostümleri sayesinde; Zorro, Spider Man ve Superman’i yarışırken görme şansına eriştik.

 

Programın bizlere en büyük hediyesi ise; Spice Girls kurulmadan yıllar önce ekmeğini ülkemizde arayan “Ginger Spice” Geri Halliwell’i hostes olarak karşımıza çıkarmasıydı hiç kuşkusuz. Geri’nin haricinde de tabanca gibi yabancı kadın hostesler vardı. Haklarını vermeden geçmeyelim.