EVLADİYELİK: İÇİNDEN MÜZİK GEÇEN DİZİLER – GOSSIP GIRL

EVLADİYELİK: İÇİNDEN MÜZİK GEÇEN DİZİLER – GOSSIP GIRL


You Know You Love Me. Xoxo, Gossip Girl.


The O.C. gençleri Doğu Kıyısı’na taşınsa ne olurdu sorusunun cevabı, Cruel Intentions’ın format değiştirmiş hali, Cecily von Ziegesar’ın 12 kitaplık serisinin The CW kanalında can bulan dizisi Gossip Girl, 2012’de son kez “You know you love me. XOXO, Gossip Girl” diyene kadar moda ve müzik sahnesinin nabzını tuttu. Yalan Rüzgarı’ndan, hatta ve hatta Dawson’s Creek’ten daha acayip ilişkilere ve ilişki dinamiklerine şahit olan dizide en çok üzerinde durulan konulardan biri, geri dönüşümün önemi oldu. Eski sevgililerin şarap şişesi gibi elden ele dolaştığı ve dönüşüme giderek tekrar tekrar kullanıldığı Gossip Girl’de en can alıcı sahneler, kah tüylerimizi Nevada kaktüsleri gibi diken diken eden, kah bizi sonrasında çok pişman olacağımız hamlelere iten müziklerle taçlandırıldı. Yeni keşfedip, bizi ilk duyuşta aşka inandıran ve ‘on repeat’ özelliğini sömürerek, içimizdeki aşkı tüketene kadar aynı şarkıyı 5678 kez dinleme hissiyatımıza ortak olan Gossip Girl’ün müzikten sorumlu devlet bakanları da, vakti zamanında radarlarına takılan Kings of Leon, The Pierces ve Frank Ocean’ı tüm bölüm boyunca çalmak suretiyle heveslerini aldı.

 

 

Gossip Girl’ün en önemli müzikal anlarını gelin birlikte geriye sayalım. You know you want it.

 

5 Numara: Serena’nın ‘endamım yeter’ yürüyüşü / Santigold – Shove It

 

Brooklyn’de yaşadığı için mütemadiyen ezilen Dan ve Yukarı Doğu Yakası’nın sırma saçlı prensesi Serena’nın, Amerikan dizilerinde patlayan bir furya olan ve Türkçe tercümesi ‘ayrıldık ama seni kenarda tutuyorum’a denk gelen ‘ara verelim’i denediği “The Ex-Files” isimli bölümünde Dan, Amanda ile flört edince Serena soğuk savaş ilan eder. Constance Billard Kız Lisesi ve St. Judes Erkek Lisesi başta olmak üzere tüm New York popülasyonunu yanına, Dan’i karşısına alan Serena, okulun avlusunda en tavırlı podyum yürüyüşünü yaparak, Victoria’s Secret defilesinde Justin Timberlake’e yüz vermeyen Gisele Bündchen taklidiyle Dan’e ağzının payını verir.

 

 

4 Numara: Bir sosyete aktivitesi olarak kotilyon / The Pierces – Three Wishes

 

Yukarı Doğu Yakası’nın daha emzik emmeden sofra adabını öğrenen, akşamüstü beşten sonraki davetlere uzun eldivensiz katılmayan, özel şoförsüz dışarı adımını atmayan güzide hanımefendilerinin sosyeteye takdim balosu gelip çatmıştır. Zengin kız, fakir oğlan, ‘black tie’ temalı ‘Adını Dan Koydum’ bölümünde Dan, tam bir balo salonu beyefendisi gibi Serena’yı belinden kavrar ve Hollywood öpücüğü ile herkes muradına erer.

 

 

3 Numara: Bar Mitsva’ta Yüksek Yüksek Tepeler / Adele – Rolling in the Deep

 

Her kızın hayallerini süsleyen Monaco Prensi Louis ile birlikte olan Queen B, gerçek bir prenses olmaya çok yakındır ancak tam bir şımarık zengin hastalığı olan kronik mutsuzluğa yakalanır. Bu sırada taçsız beyaz atlı prens Chuck Bass, antidepresan görevi görerek para ile satın alabilecekleri bir mutluluk kalmadığından Blair ile birlikte bir çılgınlık yapıp, ergenliğe adım atmak üzere olan bir Yoni’nin Bar Mitsva’sını basar. Basit şeylerle mutlu olmak temalı sahnede, sandalye ile havaya atılırken Yüksek Yüksek Tepeler şarkısını söyleyen Blair ve Chuck, bar mitsva-kına karışımından zifaf gecesine atlar.

 

 

2 Numara: Empire State’ten yüksek kafalar / Fun – We Are Young

 

Sex and the City’nin başlattığı ‘An American Girl in Paris’ furyasına devam eden Gossip Girl’ün son sezonuna merdiven dayayan beşinci sezon finalinde Blair, Parizyen bir casino’da Chuck’a Eva Green olur. Nate, Gossip Girl’ün kim olduğunu keşfetmeye bir adım daha yaklaşırken, Dan yazar kampı için Toskana’ya gider.

 

 

1 Numara: Chuck. Chuck… Chuck! / Lana Del Rey – Video Games

 

Egosu ile tüm Çin nüfusunu doyurabilecek kibirine kurban olduğumuz Chuck, o güzel aksanı ve mütemadiyen yatak odası sesi ile Blair’ın huzurunda, henüz sıkılmadığımız Lana Del Rey eşliğinde günah çıkarır. Chuck Bass’in kalbinin prömiyerinin yapıldığı bölümün en önemli ayrıntılarından biri de, kendisinin bir Harry Winston yüzüğü öylece sokağa bırakabilecek kadar zengin olmasıdır.