Bir dışarıya çıkıp gezmekte, ülkemizde yeşil alan bulunursa yürüyüş yapıp oksijen depolamakta büyük fayda var. Öncelikle beyne oksiyen gitmiş oluyor, beyin önemli organ. Vücüt gibi değil bu beyin, yorarsan alıp başını gidiyor. Kötüsü bir de bazen tek yön bilet aldığı oluyor bu organın ki o vakalar umutsuz…
Her acayipliğinden sonra; “Daha ne yapabilir canım?” dediğimiz, fakat hep üstüne koyarak artık şaşırtmayan Uzun, adeta İsmail YK’nın Facebook şarkısına çektiği videonun senaryosu gibi belirsizliklerle dolu… Bir anı, bir anını tutmayan, kafasına göre bizden tıkır tıkır alınan vergileri dünya saçması şeylere harcayan ve bu durumu maalesef ülkenin çoğunluğuna normal bir durummuş gibi aksettiren koltukta oturan şahıs, yine ülkenin kafa ayarını güzelce bozuyor.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı 1000 değil 1150 odalı sarayda ağırladıktan sonra; kahveden, Fetih 1453 film setinden, otoparktan ve Galata’daki turistleri kandıran dükkanlardan topladığı garip süper kahramanlarla ne yapmaya çalışılıyor hiç anlamadık. Bu adamlar kim, bu adamlar niye orada gibi sorularımız da cevapsız kalınca biz de paralel evrende aslında çok muhterem, çok değerli olan AK Avengers’ı bir inceleyelim dedik…
Kışları sıcak, yazları da sıcak tutan içliğiyle kışları sarılarak ısıtma, yazları da üstüne çay falan koyunca sıcak tutma özelliğine sahip The İ.Ç.L.İ.K. ve arkasındaki Flash TV dönem dizilerinden evine ekmek götüren üçlü ekibin en az dikkat çekeni.
Doctor Manhattan’dan hallice olan Doctor Mashattan, takımdaki renkli kişiliği ve giyinmeye kuşanmaya olan merakıyla kazandığı “Süslü” lakabıyla etrafına neşe saçarken hemen arkasındaki arkadaş sanırız Ak Saray otoparkının valesi. Bir üst basamağında yer alan Petrol Ofisi Adam’ın beyaz Renault Broadway’ini park ettikten sonra anahtarı geri vermeye döndüğünde yanlışlıkla fotoğrafta yer almış, olsun varsın.
1997 model Cem Yılmaz’ı da andıran Petrol Ofisi Adam’dan sonra gelelim Özdilek Adam’a. Özdilek Adam ekibin en tatsız tutsuz, kuru mu kuru olan süper kahramanı. Düşmanlarını tir tir titretmeyen süper gücü Özdilek ürünlerinden yapılmış olan bornozu. Bornoz deyip geçmeyin, bornozun üstü Galatasaray’ın kazandığı UEFA Kupası’nın üstündeki bayraklara benzeyen bir şablonla kaplı. Enternasyonel bornozlunun arkasında The İ.Ç.L.İ.K.’in iyi arkadaşı olan Kürkman var. Kürkman’in süper gücü maalesef yok ama olsun, arkadaşları üşürken o her kışı “Aman bu da kış mı yahu? Siz soğuk görmemişsiniz.” diyerek tamamlıyor.
Merdivenin sağ tarafına geçtiğimizde bizi The Great Yıldırım selamlıyor. Maalesef The Great Yıldırım’ın da Kürkman gibi bir süper gücü yok ama güvencesi var. Hem devlette sigortalı çalışıyor olmak, hem de geçen sene prim olarak aldığı saf gümüşten kaskıyla kafası rahat.
Kafası yeni yeni rahatlayan bir diğer kahramanımız da Osmanlılı bilim insanlarının başarılı deneyi olarak bütün Osmanlı’nın hayran olduğu Captain Osmanlı… 17 yaşında gözüken çevik polislere benzeyen sıskalıkta çelimsiz bir sipahi getir götürcüsüyken ileri tıp sayesinde bugünkü haline geldi, aynı zamanda ekibin en gözde bekarı.
Ekibin üçüncü mavilisi Malazgirtli Sub-Zero, müziğe ve sanata olan ilgisinden dolayı The İ.Ç.L.İ.K. ve Kürkman gibi ekibin “Abiler” grubu tarafından dışlansa da çok mutlu. Önünde gördüğümüz Kuzey Mali çöllerinden ekibe dahil olan Tinariwen grubuyla mutlu mesut geçiniyorlar. Ekibin daha “entellektüel beşlisi” diye de tabir edebileceğimiz kafadarlara soğuk kış günlerinde getirdiği sıcacık meşrubatlarla Semaver Adam da bazen katılıyor… Çaydı, kahveydi, cazdı, etnik müzikti derken sabahı ettikleri ve Uzun’dan bir torba azar yedikleri Kubrick Koridoru’nun babası sayılan Ak Saray Koridorları’nda konuşuluyor.