CEBİNİZİ YAKMAYACAK AVRUPA FESTİVALLERİ

CEBİNİZİ YAKMAYACAK AVRUPA FESTİVALLERİ


Çadırları hazırlayın, istikamet Avrupa!


Dışarıda kar kıyamet var ama kış dediğin nedir ki, sayılı gün çabuk geçer. Önümüz bahar ayları, içimiz kıpır kıpır… Dolaplar tekrar düzenlenecek. Kalın yünlü kazaklar, montlar ve içlikler yerlerini şortlara, kolsuz t-shirt’lere ve ince hırkalara bırakacak. Güneş bulutların arasından bakıp bakıp kaçmaktan yorulup tüm ihtişamıyla kendini gösterecek ve içimizi ısıtacak.

İklim şöyle bir kenarda değişe dursun, bu esnada bizim de en sevdiğimiz dönem olan müzik dolu festival dönemi başlayacak. Ülkemizde yapılan belli başlı festivalleri zaten bilmeyen yok. Peki “Hem dünya haritasında gittiğim yerlerin üstüne çizeyim, hem de farklı bir atmosferde festival deneyimleyeyim…” diyenler ne yapacak?

“Coachella’ya bilet bulmak imkansız, Burning Man çok ütopik, Sziget de eağh!” diye surat ekşitenleri şöyle alalım çünkü yemedim, içmedim, uyumadım ve bol bol içip dans ettiğim hem sağlam line-up’a sahip hem de bütçe sarsmayan festivallerden bir kaçını burada sıraladım.

DGTL FESTIVAL – AMSTERDAM

DGTL elektronik müzik sevenlerin en tatlı rüyalarına girmesi gereken bir festival. 3-4 Nisan’da gerçekleşecek festivalde Maceo Plex, Art Departmant, Noir, Ame, John Talabot, Ten Walls, DJ Koze, Hot Since 82 ve daha onlarca deep house ve tekno müziğin ustasını iki gün boyunca dinleyebilir sonra da 1 ay boyunca yorgunluğunuzu atmak için dinlenebilirsiniz. Festivalin bir gündüz festivali olduğunu ve gece 23:00’de müziğin bittiğinin altını çizmekte büyük fayda var. Gündüz olmasına aldanmayın, yanılmayın. Festival dahilinde konser alanına yakın bir alanda bambu evlerde kalabilir, çadırınızla gidebilir ya da benim yaptığım gibi günübirlik gidip 23:00’ten sonra şehre geri dönebilirsiniz.

Kapsamlı bilgiye festivalin sitesinden ulaşabilirsiniz.

 

SONAR – BARCELONA

En iyi line-up’a sahip festivallerden bir tanesi kuşkusuz Sonar. Barcelona’da her sene, her çeşit müzikle içli dışlı olanın tarihini iple çektiği festival bu sene 18-19-20 Haziran’da yine üç güne yayılıyor. Say say bitmeyen isimlerin başını; The Chemical Brothers, Roisin Murphy, Skrillex, FKA Twings, Hot Chips, Maya Jane Coles, Duran Duran, Die Antwoord çekiyor.

Bilet almak için vakit kaybetmek istemeyenler buraya.

ROSKILDE – DANİMARKA

“Dünya’nın en mutlu ülkesine hoş geldiniz.” yazısıyla karşılandığınız güzel ülkenin ufak kentinde 27 Haziran – 4 Temmuz arasına yayılan 8 günlük muhteşem müzik şöleni Roskilde Festivali demek.

Geçtiğimiz yaz deneyimleme şansı bulduğum Kuzey Avrupa’nın en büyük festivali Roskilde… Adını Kopenhag’a yarım saatlik uzaklıktaki minik bir şehirden alıyor. Şöyle ki, ufak dediğim şehir neredeyse tamamen festival alanına dönüyor. 8 gün boyunca süren festivalde 6’dan fazla sahne, 4 ayrı çadır köyü, 3 büyük yemek alanı ve çırılçıplak yüzebileceğiniz kocaman da bir göl bulunuyor. Müziğe doyacağınız, her yerin turuncu olduğu festivalin ilk 5 gününde Avrupa müziğinin alternatif isimlerini dinleme fırsatı bulurken, hafta sonu ise Disclosure, Pharrel Williams, Muse, Florence + The Machine, St Vincent gibi dünyaca ünlü isimleri canlı kanlı izleyebilirsiniz.

Festival ile tüm bilgilere bir tıkla ulaşabilirsiniz.

OPEN’ER- POLONYA

Sırt çantanızı alıp gidebileceğiniz festivallerden bir diğeri de Polonya’nın Gdynia kentinde gerçekleşen Open’er Festivali. Gdynia Havaalanı’nda düzenlenen festival 1 – 4 Temmuz tarihleri arasında yapılıyor ve sanatçılar toplamda 7 ayrı sahnede performanslarını sergiliyor. Saydığım her festival gibi line-up’ı ile yüreğimi çalan festivalde bu sene izleyeceğimiz kesinleşen isimler ise alt-J, Chet Faker, Flume, Django Django, Kasabian, Tom Odell, José Gonzaléz ve Faithless. Tabii şimdilik…

Geri kalan her şey işte burada.

BERLIN FESTIVAL

Rotamızı elektronik müziği ana vatanı Berlin’e çevirmeden festival sezonunu kapatmak müziğe şirk koşmaktır… Gece gündüz demeden iki gün boyunca kapılarını kapatmayan gece kulüpleri, eşsiz konsept partileriyle ‘uyumayan şehir’ lakabının hakkını veren Berlin, her türlü müzik tutkunun kesinlikle görmesi ve deneyimlemesi gereken şehirlerden en birincisi.

29-31 Mayıs arası düzenlenen Berlin Festivali’nin line-up’ı ise ayaklarımızı yerden kesmesi muhtemel isimlerle dolu

James Blake, GusGus, Amé, Chat Faker, Rudimental, Ten Walls, Fritz Kalkbrenner, Roisin Murphy, Tale Of Us, Dixon, Pan-Pot ve daha kimler kimler…

Berlin’in en önemli kulüplerinden Visionaere’in olduğu bölgede yapılan festivalde gönlünüzce yiyip, içebilir hatta yüzebilir fakat ne yazık ki çadır kurup uyuyamazsınız. Neyse ki festival şehrin göbeğinde olduğu için metro, tramvay, otobüs gibi olanakları sayesinde mağdur olmanız mümkün değil.

Aklınızda kalan sorular mı var? Öyleyse sizleri buraya alalım.

 

Görseller: Açelya Kırmalı