Günlük hayatın koşuşturmacasına İstanbul gibi megaköy bir şehirde yaşadığımız için en az 3-0 yenik başlıyoruz. İşine gitmek için şehrin bir ucundan diğer ucuna yol alanlar, toplu taşıma hödükleri yüzünden stres topu sponsorluğunda yaşayanlar, güleryüzün sırra kadem bastığı insanlarla aynı ortamda nefes alıp verenler…
Peki sokağa indiğimizde durum nedir? Sokağa inmek derken ‘Halkın nabzını tuttuk’ türevi bir sokağa inme çeşidinden bahsetmiyoruz. Sokağın bizzat kendisini yaşamaktan bahsediyoruz. Halihazırda sıkıntıya bir adım uzaklıktaki hayatlarınıza basit ama etkili müdahelelerde bulunan sokak tecrübelerinden bahsediyoruz.
Türkiye’nin gerçek sokak modasının taşlı yollarında kaybolmanızı sağlayan sokak hödüklerinin taşlanacağı başlıklarımıza hoş geldiniz.
Daracık bir kaldırım düşünün. İşe gitmek için metroya doğru beş adım değerindeki adımlarınızı atıyorsunuz. Süper gücünüz Elvan Abeylegesse’ye terfi ediyor. Ama tam bu sırada sokak hödüklerinin kıdemli albayı sayılan, kaldırım kaplayıcılar beliriyor. Genellikle çekirdek aile veya çakal arkadaş grubunun temsilciliğini üstlendiği kaldırım kaplayıcılar, ‘Çanakkale Geçilmez’ veya ‘Mourinho Otobüsü’ savunmasını günümüze uyarlıyorlar. Sonuç: İşine, randevusuna geç kalan talihsiz ruhlar…
Yara bandı sponsorluğunda yaşamak istiyorsanız, sizin için ideal hödüğü bulduk. Sağanak yağış altında bir yere yürümek fazlasıyla büyük bir eziyet. Mayın diye tabir ettiğimiz, altı boş kaldırım taşları ve beşinci viteste geçen arabalar sayesinde köyünüzün yağmurlarında yıkanmakta sıkıntı çekmiyorsunuz. Tatlı niyetine devreye giren şemsiyeli barzo da hava kuvvetleri olarak desteğini esirgemiyor. Bodoslama yürümüye yürekten inanan şemsiyeli hödükler, karşısındaki insanı hedef tahtası yerine koyarak elindeki şemsiyeyi muhtelif yerlerinize hızla çarpıyor. Özellikle headshot yeme ihtimaliyle, travmaya yürüme mesafesinde yaşayan uzun boyluların şemsiye hödükleri karşısında hiç şansı yok.
Mevsimlik tarım işçisi gibi sigara içenlerin bile illallah ettiği, insanları gönüllü Yeşilay Kolu temsilciliğine atayan sigara hödükleri, yürürken içtikleri sigaralarıyla açık havayı kıraathane ambiyansına kavuştururlar. Tam karşınızdan gelen bir sigara hödüğü, yüzünüze sigara dumanı üflemekteki hakimiyetini ustalıkla kullanabilir. Snoop Dogg gibi dumanlı bir kafaya kavuşmak isterseniz, kısayol olarak önerilir. Boşluğa silkilen küllerin üstünüze yapışmasıyla fahri küllük unvanını da hakkıyla taşıyabilirsiniz.
“Tükmük bir gerçektir, insanlık halidir sonuçta” diyeceksiniz… Ama bir tükmük hödüğünün tek celsede shot bardağı dolduracak kadar tükmük/balgamı sokağa boca etmesinin yanında normal insan tükürüğünün lafı bile olmaz. Yolda yürürken denk geldiğiniz bir balgam sayesinde en kötü ihtimalle Spider-Man’deki Venom’u yaratan symbiote’a, en iyi ihtimal doğal yollardan üretilmiş bir Japon yapıştırıcısına kavuşabilirsiniz. Bu tip hödüklerin bölüm sonu canavarı ise komple ciğeri tükürebilecek yeteneğe sahip olanlardır; organ kusanlar olarak da bilinirler.
Bu hödük çeşidinin her gelir grubundan temsilcisi vardır. Kimi zaman Nişantaşı’ndaki havalı butiklerden alışveriş yapan bir kadın, kimi zaman Çetinkaya’yı tümden download eden bir erkek, kimi zaman ise Üçüncü Dünya Savaşı’na hazırlık kapsamında BİM’den erzak yığan bir teyze… Ortak noktaları ise ellerindeki poşetleri yeri geldiğinde kitle imha silahından hallice kullanabilmeleridir. Vücudunuzdaki muhtelif morluklar yüzünden sevgilinizce sorguya çekilme bonusu da cabasıdır.
Özellikle Arap turistlere dikkat ettiğinizde yanlarında fabrika ayarı olarak bir bebek arabasını görmek işten bile değildir. Ne güzel, allah analı babalı büyütsün. Büyütsün büyütmesine de anne babalarına kontrol mekanizması da bahşetsin. Çünkü kontrol mekanizmasına sahip olmayan bir anne baba, bebek arabasını yeri geldiğinde Carmageddon’da rekora koşuyormuşçasına bir ustalıkla kullanabilir. Kendimizce bir çözüm önerisi olarak; bebek arabası trafik polisi, bebek arabası trafik levhası, bebek arabası ehliyeti gibi fikirlerimiz var. Yetkililere duyurulur.
Görseller: Açelya Kırmalı