Geçen yaz ve her yaz ne yaptığınızı biliyoruz.

Gelenek ve göreneklerine bağlı bir toplum olmanın dayanılmaz hafifliğini, hemen hemen her durumda yaşıyoruz. “Yalnız o bize ters, yani bizim geleneklerimizde yok.”, “Valla bilemedim, hep yaptığımız bir şey olmadığı için kendimi atmosferde korumasız kalmış bir uzay gemisi gibi hissediyorum.” gibi cümleler, duyunca yadırgamamamız gerekenler listesine ilk sıralardan giriyor. Alışkanlıklarına bir annenin yavrusuna bağlı olduğu kadar bağlı olan, değişim karşısında yavru bir kedi kadar vahşi olabilen millet; nasıl tatil yapar?

Ortalama bir Türkiye vatandaşı, fahiş fiyatları ile adını kimsenin bilmediği marka içkiler içip en kötü malzemeyle yapılan yemekler eşliğinde bir tatil köyünü herhangi bir Avrupa şehrindeki tatile tercih eder mi? Yoksa Star TV’de istediği dizi yerine yayınlanan Into The Wild’ı izleyip, karavana atlama kararı verebilir mi? Siz hiç “Ertekin Ailesi bu yaz karavanla Amerika’yı karış karış gezdi. Colorado’da minik bir mola veren ailenin sevinci yüzünden okunuyordu. Baba Ertekin, ‘Gelecek sene Tomorrowland’deyiz!’ dedi.” gibi bir kalıp duyabileceğinizi düşünüyor musunuz?

Size katılıyoruz. Tatil konusunda muhafazakar bir toplumuz. Tatil alışkanlıklarımız var ve bu alışkanlıkların önüne kimsenin geçmesini istemiyoruz. Hatta, alışkanlıklarımızın değiştirildiği düşüncesi bile tansiyonumuzu bol tuzlu bir ayran isteyecek düzeye getiriyor.

Gayrimenkul sevdamızı değiştirmek istemediğimiz tatil alışkanlıklarımızla bir araya getirince ortaya ne çıkıyor? YAZLIK!

“Yazlık ne kadar saçma bir kavram? Anne baba ile tatil olmaz olsun!” asiliği babasının “Höt!” demesiyle, annesinin gözünü devirmesiyle birlikte ailenin arabasında arka koltukta son bulan insanlar bilecektir ki, o tatil yapılacak. Ben size aile ile tatil yapmaktan kaçmanın yollarını anlatamam ama yazlıkta nasıl hayatta kalabileceğinizi gösterebilirim. Bu hizmeti de sizden saklayacak değilim.

Galaksinin basit olduğu kadar karmaşık yapılarına örnek olarak gösterilecek yazlığın bir amacı vardır; birlikte olmak. Birlikte oynanan oyunlar öğrenilir, birlikte denize gidilir, birlikte toplantılar yapılır, birlikte kavgalar edilir, birlikte yanlış yere park eden arabanın silecekleri kaldırılır. Yazlık tatilinde ‘ben’ yoktur, ‘biz’ vardır. Bu fikirden uzaklaşan herkes yavaş yavaş elenir, yazlık dışı olur…

Yazlıkta hayatta kalmak için karakterinizi ve sevdiğiniz şeyleri değiştirmek zorundasınız, isyan ederek yaşayamazsınız. O yüzden öncellikli olarak şu üç kuralı aklınızda tutun:

• Yazlık sakini olmanın birinci kuralı, yazlık hakkında konuşmamaktır.
• Yazlık sakini olmanın ikinci kuralı, birinci kuralın aynısıdır.
• Yazlık sahibi olmanın üçüncü kuralı, karpuza tapmaktır.

Geri kalan kurallar ufak birer açıklama gerektiriyor. Bu açıklamalar sırasında kullandığım tüm görseller Geyikli/Çanakkale’de bulunan, sosyal medyayı başarılı bir şekilde kullanan Sevgi Tatil Sitesi’nin Facebook sayfasından alınmıştır.

Ne Yaparsanız Yapın, Kulağınız Karpuzcuda Olsun

Bu kuralın çeşitli varyasyonları vardır. Tüpçünün o bilinçaltını talan eden şarkısını metrelerce uzaktan duymanız gerekebilir, sahilde acıkan bünyenizin kanatsız meleği simitçiyi asla kaçırmamak lazımdır, hele ki bir karadut satan adam vardır ki hiç girmeyelim dreken bunlardan en önemlisi karpuzcudur. Vakti gelince, doğru sıklıkta karpuz ile beslenmeyen anne-baba-akraba oldukça tehlikeli olabilir. Sakın yaptığı böreği karpuzla taçlandıramayan bir anneyi hafife almayın. Zamanı gelince karpuzcuyu kaçıran insan olmanın vicdan azabını taşıyamayacak duruma gelebilirsiniz.

Yazlık Kurallarını Benimseyin & Site Toplantısı

Site toplantısı dediğiniz şey; yazlık hayatında ateşin bulunmasıdır, Graham Bell’in telefonu icat etmesidir, yıldız kaymasıdır, The Beatles konseridir. Çok önemlidir. En önemlidir. Senede bir kere olur ve kaçırdığınız zaman Back To The Future’dakine benzer bir teknikle, site yönetiminin gözünde silinmeye başlarsınız. Varlığınızı ifade etmek için orada olmanız gerekiyor. Kavgaları dinlemeniz gerekiyor. Çünkü büyük olasılıkla önünüzdeki günler boyunca elde edebileceğiniz en büyük heyecan bu site toplantısı.

Site toplantısı öyle bir etkinliktir ki, öncesi ve sonrasında dönen kulisler daha büyük çaplı olsaydı şu an elektriği Yunanistan ve Bulgaristan’dan almayı bırakır, Kolombiya’nın müşterisi olurduk. Yapacak başka bir işi olmayan insanların odaklandıkları konulardan korkun. Sitenin yapılmayan yolları, patlayan sokak lambaları, aidatını geciktiren komşular, gürültü, kan, nefret, tutku, albay komşu, deniz görmeyen evin dramı, gazinodaki nara atanlar, bir türlü geçmeyen Aygaz arabası… Hepsi ama hepsi aylarca üzerine konuşulacak bir destana dönüşebilir. Bu denli önemli bir etkinliğin dışında kalırsanız, üzgünüm ama yazlık çilenizi tek parça tamamlayamayabilirsiniz.

Tavla/Okey Öğrenin ve Kazanma Hırsınız Olsun

Zamanın aslında akmadığı konusunda insanı her şekilde ikna edebilecek yazlık hayatını, Interstellar’daki su dolu gezegendeki zaman kavramına yaklaştırmak ister misiniz? O zaman yapmanız gereken tavla ve okey konusunda ufkunuzu açmak… Kolektif bir aktivite olarak yazlık hayatına giren tavla ve okey, ailenizde ektiği minik nifak tohumları ile hayatınıza renk katacak. Ailenizin asla vazgeçmeyeceği bu oyunları öğrenmekten başka çareniz yok. Kendinizi bırakın, bırakın ki okey bünyenizi ele geçirsin. Şehrinize döndüğünüzde; bomba sesi olmadan uyuyamayan Rambo gibi olacak, okey sesini duymadan yatılan geceleri yadırgayacaksınız.

Akraba Dedikodusu Konusunda Ufkunuzu Açın

Yazlığa birlikte geldiğiniz akrabalarınızla beraber, geri kalan tüm sülaleye bir veda etmişsinizdir kısa süreliğine. Bunun nasıl bir his olduğunu anlayabilir misiniz? Sonsuz bir ‘gıybet show’ başlasın! Ailenizin konuşmayı en sevdiği konulardan biri; bir kilometre çapında yer almayan akrabalarınızdır artık. Bu konuya ortak olup kendi jenerasyonunuzu, kuzenlerinizi satmak zorundasınız. Kendinizi FBI’a köstebeklik yapan alçak bir sokak satıcısı gibi hissedebilirsiniz ama üzülmeyin yazlıkta işlerin farklı işlediğini herkes bilir, aklı başında olan kimse de bu duruma kızmaz.

Ne, Nereden Alınır Bilmeniz Lazım

Her şeyi bilen adam a.k.a. Lost’taki Locke olmak hayatınızı oldukça kolaylaştıracak, yaşta büyük akrabalarınızın gözünde sizi yıldız yapacaktır. Yazlık yerlerde bir anlık boşluğunuzu bekleyen, turist gördü mü gözünde dolar işaretleri beliren esnaflarımız oldukça boldur. Ama siz yer misiniz? İkide bir, teknik bir sorunla sabrınızı test eden yazlığınızın ihtiyaçlarını giderirken nalburlara yem olur musunuz? Bence olmazsınız.

Anahtar Cümleler: “İstanbul’da aynısı x (-25 TL)”, “Ustam biz bütün seneyi burada geçiren insanlar değiliz, idareten bir şeyler bakıyoruz.”, “Çift başlı drain buster dediğini bu fiyata ancak turiste satarsın, çift başlı drain buster alacak turisti de unicorn cennetinde görürürsün.”