KARAKÖY’ÜN AZ ÜNLÜ VE GECE KUŞU CENNETİ: UNTER

KARAKÖY’ÜN AZ ÜNLÜ VE GECE KUŞU CENNETİ: UNTER


Çok adımda Unter rehberi


İstanbul gece hayatı yavaş yavaş aşağıya doğru kayıyor. Taksim’in Arap Yarımadası’ndan hallice bir imaja bürünmesi, mekanların sokaktaki masalarının kaldırılması vs. derken Tomtom, Asmalı Mescit ve Nevizade’de geceyi gündüz yaptığımız zamanlar hızla geride kalmaya niyet etti. Bir dönem Cihangir’e kayan gece hayatının şu sıralar Avrupa Yakası’ndaki en büyük cazibe merkezi Karaköy.

Sadece gece hayatı anlamında değil, tonla üçüncü dalga kahve dükkanı ve lokanta seçeneğiyle gündüzlerimize de güneş gibi doğan, bir limonataya 20 TL vermeden içi rahat etmeyenleri Nirvana’ya ulaştıran Karaköy, bir süre daha popülaritesini koruyacak gibi gözüküyor. En büyük temennimiz, hızlı tüketim alışkanlığımızın ayağını biraz olsun gazdan çekmesi ve ülke/belediye başındaki cisimlerin İstanbul gece hayatını bitirmek için içtikleri andı unutmaları. İlki için çok az da olsa bir şans var, ikincisi içinse pek bir umudumuz yok…

İstanbul’a demir atmak durumunda kalan ve yıllık izin hakkını gelecek yaza devredenler, “O bar senin, bu bar benim.” diyerek gereğini yapmak istediklerinde, Karaköy’ün incisi Unter’le karşı karşıya kalabilirler. Gündüzleri lokanta olarak hizmet veren Unter, ay başında cebine para girmesinin gazıyla “Cool bir yerde yiyelim.” diyen bölge çalışanlarını cezbediyor. Ay sonuna doğru maaşın dibi görmesiyle evden kumanya getirmeden evvel Unter’de kendinizi farklı hissedebilirsiniz.

Hooop gündüzden geceye transfer olduk. Bruce Wayne’den Batman’a yatay geçiş yaptık. Lacileri çektik, bay ve bayan arkadaşlarla sözleştik. Akşama Unter’deyiz!

Ara sokaklardan şık hareketlerle sıyrıldık, Karabatak’ın karşı komşusu Unter’e gitmek için çıktığımız yolda “Yanlış yere mi geldik?” sorusuyla yüzleştik. Çünkü Unter ve civarını oluşturan sokaklardaki doluluk oranını görünce ilk aklımıza gelenler şunlar oluyor:

– Mecidiyeköy’ün Diablo III hissiyatı

– Konyaaltı Plajı’nın kalabalık yüzünden kişi başına yarım metreküp su düşen denizi

– Soğütlüçeşme metrobüs durağında korku ve dehşet

O Unter’e gidilecek!

Personal Space’e inanıyorsanız bin kere düşünün. Çünkü hafta sonları Unter’de bulabileceğiniz en son şey Personal Space. 3.5 santimlik mesafelerle birbirinden ayrılan insanlar arasında kendinizi kaosla Fuck Buddy olmuş bir halde bulabilirsiniz.

Haydi dibini görelim!

Unter’de içki almak için en mantıklı alternatif: Sırayla birini toptan alışverişe yollamak. İçki almak için içeri giden arkadaşınızın yüzüne uzun uzun bakın; tahminen bir yarım saat boyunca kendisini göremeyeceksiniz.

İçki fiyatları: Bedava mı sandın? Çok para verip aldım.

Bölgede bulunan mekanların birçoğunun içki ruhsatı yok. “Kahve, kahve ve daha çok kahve!” motto’su sağ olsun, kahve konusunda biraz fazla gaza gelindiği için içki ruhsatları es geçilmiş. Veya yetkililerden bu ruhsatı almak konusunda kolaylık görememişler. Unter, içki ruhsatına sahip ender Karaköy mekanlarından biri olmasını avantaja çeviriyor.

İçinde üç yudum ihtiva eden mini boy Bomonti şişesinde veya hastanelerde hastaya ilaç götürmek için kullanılan ufak beyaz bardaklardan hallice bir boyuta sahip bardakta aldığınız biranın fiyatı 17 TL.

Haydi oran und orantı hesabı: Bir bira 17 TL’yse, diğer içkilerin fiyatı ne kadardır? Cevap: Ortalamanın üstünde. Eğer Akdeniz Kafe’nin su katılmış ucuz biralarıyla yetişmiş bir içiciyseniz, Unter’de aradığınızı bulmayacaksınız.

İçerideki çalışanların hepsi özenle seçilmiş!

Unter’e girdiğinizde ufak bir şok daha yaşıyorsunuz. Garson ve barmenler için Volkan Demirel’e benzeme şartı arayan Unter’in amacına ulaştığını kolaylıkla söyleyebiliriz.

DJ’lerin hayatı ise daha zor…

İçeri girdiğinizde kapının tam sağındaki minik bir alanda hizmet veren DJ’ler, disco ve hafif sıklet R&B’den oluşan seçkileriyle gecenize güzel bir fon müziği sunuyorlar. Ama onların bu hizmetini karşılıksız bırakmayın… Ufacık bir alanda harikalar yaratan DJ’lere el-kol hareketleri, mimik ve tatlı dilinizle övgüler yağdırın. Çünkü bunu hak ediyorlar.

İçki içince n’olur? İnsanın istifra edesi veya ihtiyacını gideresi gelir. İşte Unter’in farkını hissettirdiği bir özelliği daha…

Kalabalığın mega kalabalık olması yüzünden Unter’in bir kat yukarıda bulunan tuvaletine girebilmek için uzunca bir süre beklemeniz gerekebilir. Ama krizi fırsata çevirmek elinizde a dostlar!

Kuyrukta beğendiğiniz bir bay/bayanla ICQ numarasını isteyebilecek kadar samimileşecek zamanınız var. Bu zamanı iyi değerlendirin. Sonrasında ise ihtiyacınızı hakkını vererek giderin. Tek seferde çok seferlik tuvalet yapın. Çünkü o kuyruğa bir daha girmek için asla yanıp tutuşmayacaksınız.

Yaz aylarının en sıcak günlerini yaşıyoruz. Az ünlü, çok çok az ünlü ve az ünlü aday adayı insanların akın ettiği Unter’in bulunduğu sokak, binalarla çevrili. Sonuç: ESMİYOR!

Bu durumda yapılabilecek en mantıklı şey, mekanın kapısının tam yanında duran, Bülent Ersoy’un sahnede kendini üfürtmek için kullandığı mega boy vantilatörü çalıştırmak. Yetkili abilerden rica edin, çekinmeyin. Yoksa bu sıcakta tırık olursunuz…

Artık Unter konusunda donanımlı bir kişisiniz. Halihazırda donanımlıysanız da bilgilerinizi pekiştirmek adına güzel bir okuma yapma şansını elde ettiniz. Herkeslere kolay gelsin!