SULLY: AMERİKA’YI NASIL TEKRAR HARİKA YAPACAĞIZ?

SULLY: AMERİKA’YI NASIL TEKRAR HARİKA YAPACAĞIZ?


Clint Eastwood - Tom Hanks iş birliği


Clint Eastwood’un son filmi Sully, kaptan Chesley “Sully” Sullenberger ve 15 Temmuz 2009’da onunla birlikte 1549 sayılı US Airways seferinde bulunan 154 kişinin gerçek hikayesini anlatıyor. New York LaGuardia havaalanından Charlotte Douglas havaalanına yapılan seferin kalkışı esnasında kuş çarpması sonucu iki motorunu da kaybeden ve düşmeye başlayan uçağı Hudson Nehri’ne indirerek 155 hayat kurtaran Kaptan Sullenberger, Amerika’da halen büyük bir kahraman addediliyor. Bugüne kadar çeşitli film ve dizilerde referans verilen, Drive’da çalan A Real Hero şarkısının ilham kaynağı Sully, böylelikle ilk defa olayı ve sonrasını anlatan bir filme kavuştu.

Başrolde beyaz saçlarıyla Tom Hanks’i gördüğümüz filmde yardımcı pilot Jeff Skiles rolünde Aaron Eckhart yer alıyor. Filmle ilgili dillendirilebilecek olumlu yanlardan biri de bu ikili başta olmak üzere oyuncu kadrosunun performansı. Bunun yanı sıra uçuşun gösterildiği sahnelerdeki atmosfer çok kuvvetli ve fazlasıyla boğucu. Uçağa binen yolculardan bazılarının hikayelerini gördüğümüz yerler kimi zaman fazla duygusallıktan sarksa da genel itibariyle düz çizgisel bir anlatının olmamasının da iyi işlediğini söyleyebiliriz. Bu iki unsur, filmin iki saatlik “temiz” bir seyir deneyimi vadetmesini sağlıyor.

Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu’nun olayın ardından yaptığı soruşturmanın seyri filmde biraz değiştirilmiş. Gerçekte kurul, simülasyonlarda uçağın havaalanına yönlenebileceği görülmesine rağmen oybirliğiyle Sully’nin hatasız olduğunu karar vermişti. Hatta filmde de geçen 35 saniyelik sürenin eklenme önerisini yapan onlardı. Eastwood ise kurulu kendi içinde bölünmüş, hatta kokpit konuşmaları dinlenene kadar çoğunlukla Sully aleyhinde karar vermeye meyyalmiş gibi yansıtıyor. Hikayeden bir uzun metraj film çıkarmaya çabası esnasında dramatik çatışmanın artırılması amaçlanmış olabilir, bu makul. Ancak her filminde olduğu gibi Sully’de de insanı kıvrandıran Clint Eastwood anları mevcut. Biraz bunları açıklamaya çalışalım.

Sıkı bir Cumhuriyetçi Parti destekçisi olduğu halihazırda bilinen Eastwood, Ağustos başında Donald Drumpf’ı da -arada aptalca şeyler söylediğini kabul ederek- desteklediğini açıklamıştı. Sully’de de Drumpf’ın kampanya sloganı olan “Amerika’yı tekrar harika yapalım” üzerinden hareket ediyor ve herkesi Amerikan rüyasının hala hayatta olduğuna ikna etmeye çalışıyor. “Amerika’yı tekrar harika yapma”nın yolunun ulusal kahramanlık hikayeleri çekerek insanlara “damarlarındaki asil kanı” hatırlatmak olduğu düşünüyor gibi görünen Eastwood, filmin finalini de eski sit-com’ları andıran bir “comic relief” cümlesiyle yapıyor. Bütün aile güler ve jenerik akmaya başlar…

Sully’nin “Hudson Nehri’ndeki mucize” olarak geçen inişinden esinlenmiş olması muhtemel Flight filminde Denzel Washington’ın canlandırdığı Whip, uçakta insanların yarısının kaybıyla sonuçlanan olayın ardından suçlu bulunuyordu. Kurtulan insanlara dikkat çeken karakterler ise filmin dilinin de onayladığı şekilde uçağı indirenin Tanrı olduğundan bahsediyordu. Sully’de daha çok filme adını veren pilotun ustalığına odaklanılıyor olsa da bu mukadderatçılıktan uzak görünen yaklaşım bir “Pilotlarımızla, polislerimizle, gemi kaptanlarımızla, cankurtaranlarımızla hala en iyiyiz çünkü biz Amerika’yız” mesajından uzağa gidemiyor. Ülke çapında polis şiddetinin tartışıldığı bir dönemde Sully filmi, teşkilatın “en iyi”liğini (ülkenin kolluk kuvvetinden genel olarak “America’s finest” diye bahsediliyor) vurgulayarak bütün bunları kestirip atıyor. “New York’un böyle iyi bir habere ihtiyacı vardı… Uçaklarla ilgili…” gibi diyaloglar da cabası.

Clint Eastwood’un doğaçlama konusunda pek yetenekli olmadığını 2012 seçimlerinde Mitt Romney’nin adaylığının resmi olarak açıklanacağı kongrede boş bir sandalye aracılığıyla Obama’ya seslendiği konuşmada görmüştük. Bu yüzden Sully’nin yerinde olsa ne yapardı bilmiyoruz. Onun hikayesini anlattığı filmdeyse uçağı kazasız belasız indirmeyi başarıyor olsa da geriye dönüp baktığımızda ciddi pilotaj hataları gözümüze çarpıyor.