Neden mutlu olduğunu anlamadığımız ülkemizin, mutluluk verilerini paralel evrenden Türkiye İstatistik Kurumu bildirdi.

İnsan, başına gelen her durumda kötü noktayı görme konusunda bir uzman. Kimisi tecrübelerinden yola çıkarak hayatta iyi şeylerin olabileceğine inanmıyor, kimisi karakteri nedeniyle mutluluk ve tatmin duygusundan uzak. Bizim ise mutsuzluğumuzun kaynağı bu iki sebebi de kapsamıyor, biz yaşadığımız koordinatlardan dolayı mutsuzuz, bizi mutsuz eden acımasız ülkemiz.

İnsanı duygusuz, yaşanması imkansız, hikayeleri can acıtan bir ülkeyiz artık. Masumiyet ve saflığı öldürüyoruz. Güven hissini evden çıkarken kapıda bırakıyoruz. Fakat genel hissiyatımızın bu şekilde olması verileri etkilemiyormuş, bunu öğrendik. 2014 Yaşam Memnuniyeti araştırmasının sonuçlarını açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu, ülkemizin mutluluk verilerini ortaya koydu.

TÜİK’in 7984 kişi üzerinde gerçekleştirdiği araştırmanın en büyük sonuçlarından biri Mutlu/Mutsuz Oranı… Türkiye genelini gösterdiği düşünülen grubun %56.3’ü kendini mutlu olarak tanımlarken, %43.7’si kendini mutsuz biri olarak tanımlıyor. Şimdi derin bir nefes alın ve etrafınıza bakın; şu an çevrenizdeki insanların yarısından fazlası kendini mutlu biri olarak görüyor. Yarısından fazlası mutlu bir ülke olarak bu haldeysek, inanın bir de mutsuz olsak başımıza gelecekleri düşünmek bile istemiyoruz.

Cinsiyetinizin yaşam kalitenizi ve hatta yaşam hakkınızı etkilediği bir ülkenin vatandaşı olduğumuz gerçeği Özgecan ile yüzümüze tokat gibi çarpıldı. Aslında her gün tesadüfen yaşayan insanlar olarak cinsiyet bazında mutluluk oranımız insanın tüm ikna hücrelerini zorluyor. Dövülen, katledilen, dışlanan kadınlarımızın %60.4’ü kendini mutlu bir birey olarak değerlendiriyor.

Medeni durumu farklı olan gruplar arasında yapılan tüm tavsiye alışverişinin ortak fikri ‘Bekarlık sultanlıktır.’ olarak yansıtılsa da inanması güç verilerin toplandığı araştırmamız tam aksini söylüyor. Bekarların yarısı mutlu, yarısı mutsuz iken; evlilerin %58.9’u kendini mutlu olarak tanımlıyor. Yaşa bağlı verilerde en mutlu yaş grubu 65 yaş üstü olarak gözüküyor. En mutsuz yaş grubu ise %51.5 ile 45-54 arası oluyor.

Peki mutluluğu her daim %50’den fazla olan bu hayal memleketin mutluluk kaynakları nedir? Araştırma yapanın verilen her cevabı “Aman allah hastalık vermesin.” diyerek düzelttiğini tahmin ettiğimiz sonuçlara göre, mutlu olmanın en büyük anahtarı tabii ki sağlığın yerinde olması. Mutluluk kaynakları sıralamasında pıtırcık gibi bir ülke olduğumuz için sevme ve sevilme %15.4 ile ikinci sırada, başarılı olmak %8.5 ile üçüncü sırada, para %4.2 ile dördüncü sırada yer alıyor.

Eğitim düzeyinin artmasıyla mutluluk artar mı? Bilmemek, mutluluk mudur? Tüm bu sorulara cevap vermesi gereken bu bölümün sonu da mutluluk dolu oluyor.

Bu noktaya kadar verilen cevaplar sizi hala bir şüpheye düşürmediyse, “Ne var canım, belki hep mutlu insanlara denk gelmişlerdir.” diyebiliyorsanız sizin karşınıza yeni bir veri ile çıkıyoruz; umutlu olma… Bu karanlık günlerimizde her şeyimiz olabilir ama geleceğin aydınlık olduğuna dair umudumuz yok. Ülkemizde herhangi bir veri iyiye doğru gitmiyor. Ne ekonomik ne de insani açıdan tatmin olmadığımız sınırlar içinde yaşıyoruz ama buna rağmen %73.8’imiz gelecekten umudunu kesmiş durumda değil.

Biz bu verilerin güvenirliklerine öyle baktık, böyle baktık, yakından baktık, uzaktan baktık ve inanamadık. Sizin bu araştırmaya katacağınız fikirlerle yeni bir infografik geliştirmek, Yeni Türkiye’den umudunu kesmiş insanlar olarak takipleşmek isteriz. Haberin altındaki yorum kısmını kendi mutluluk anketimiz olarak kullanıyoruz ve verilerinizi topluyoruz.