Göze gelmek.

TDK’cası birisine nazar değmesi.

Play Tuşu’cası film ve dizilerin zihin açıcı görsel dünyasını yansıtmak ve yaratmakla mükellef görüntü yönetmenlerini baş tacı etmek.

Konuya Hoyte van Hoytema ile giriyoruz.

Aşina olanlarınız vardır, aşina olmayanlarınız da vardır. O yüzden kabataslak üstünden geçelim.

Tek tek, Guile’ın Ryu’ya saydırdığı gibi saydıralım, Ryu da Guile’a saydırabilir tabii. Hakkını yemeyelim.

Her, Dunkirk, Interstellar, Tinker Tailor Soldier Spy, Let the Right One In…

Beşini de ayrı ayrı övebiliriz. Bu övme session’larımızın çıkış noktalarından biri de, görüntü yönetmenliği departmanında çıkarılan harika işler olur. İşte bu işlerin çıkmasını sağlayan kişi, Hoyte van Hoytema.

Adım adım Hoytema başlasın.

– 1971 doğumlu, Hollanda-İsviçre karışımı Hoytema, Polonya’daki Lodz’da bulunan Uluslararası En iyi 15 Film Okulu listesindeki National Film School’da sinema eğitimini aldı.

– Belgeseller, televizyon dizileri derken, yolu Mikael Marcimain, David O. Russell, Sam Mendes, Spike Jonze, James Gray, Tomas Alfredson ve Christopher Nolan gibi yönetmenlerle kesişti.

– İsmini yazdırdığı ilk proje, 2001 çıkışlı belgesel Choka!

– A Matter of Life and Death, The Laser Man, The Return of the Dancing Master, The First Gypsy in Space ve How Soon Is Now? gibi dizilerde ikişer üçer bölüm, Hoyte van Hoytema’nın hem göze hem de gönüle hitap eden vizyonuna emanet edildi.

– 60’lar ve 70’ler İsveç’inin ruh halini, dönemin müzik akımları eşliğinde mercek altına How Soon Is Now?’daki başarısı, kariyerindeki ilk eşik noktasına gelip yükseğe zıplamasını sağladı.

– Michael Fassbender’lı son filmi The Snowman’le eleştirmenlerden negatif eleştiri dayağı yiyen pek yetenekli İsveçli yönetmen Tomas Alfredson’la çalıştığı Let the Right One In’le esas çıkışını yaptı.

– Alfredson, Hoyte van Hoytema’nın yeteneğini son dönemlerin en başarılı casus hikayelerinden birini beyaz perdeye aktardığı Tinker Tailor Soldier Spy’da da kullandı.

– Yeni bir kariyer eşiği, yıl 2013. Pek maharetli yönetmen Spike Jonze’la yolları kesişti, Joaquin Phoenix’in canlandırdığı Theodore’un teknoloji aromalı yalnızlığını, Her’de ayıla bayıla izledik.

– Beğendiğine yapışan, onların yollarını yolu yapan Christopher Nolan, ilk kez Interstellar’da beraber çalıştığı Hoyte van Hoytema’yla son olarak Dunkirk’te çalışarak kara delikten II. Dünya Savaşı’na yatay geçiş yaptı.

– Christian Bale’in En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ını ceplediği The Fighter’da, yönetmen David O. Russell’la çalıştı.

– Hali hazırda prestijli devam eden kariyerine apayrı bir prestij hanesi daha ekledi. Daniel Craig’i Bond’dan yıldıracak kadar vasat bir film olan Sam Mendes imzalı Spectre’nin en güzel yanı, görüntü yönetmenliğini Hoytema’nın üstlenmesiydi.

– Groundhog Day’de aşkıyla Bill Murray’yi yola getiren Andie MacDowell’ın kızı olan, The Nice Guys’ta izlediğimiz Margaret Qualley’ye hayran kalmakta haklı olduğumuz Kenzo World reklamında, Spike Jonze’la yolu bir kez daha kesişti.

– Sam Mendes’le Spectre’den sonra tekrar buluştuğu Emma Stone’lu reklam filmiyle, Bond çantasını Louis Vuitton parfümü Attrape-Rêves ile değiştirdi.

– The Fighter (2010), Her (2013) ve Dunkirk’le (2017) bugüne dek üç kez En İyi Sinematografi dalında Oscar’a aday oldu. Şimdilik eli boş…