BİRA AÇTIRAN ALBÜMLER: FİKRET KIZILOK – DÜNDEN BUGÜNE

BİRA AÇTIRAN ALBÜMLER: FİKRET KIZILOK – DÜNDEN BUGÜNE


Naifliğin Türkiye Tarihi


Hayatı boyunca hem Anadolu’ya sırtını dönmemiş hem de lo-fi’ın kitabını yazmış Fikret Kızılok’a, en iyi saygı duruşunu Dünden Bugüne Fikret Kızılok albümünün yanında soğuk tombul şişe biralarımızla yapabileceğimize karar verdik. Siz de kapın tombul şişeyi, gelin.

 

Fikret Kızılok, ilk olarak müziğe ilgi duymaya başladığında ve eline gitar aldığında, yanında okul arkadaşları Barış Manço ile Timur Selçuk vardı. Onlar sayesinde gitarın en muazzam yüzünü gören Fikret Kızılok, kendini enstrümanını bulmuş varsayıyordu. Fikret Kızılok, gerçek bir müzisyen olmak istiyordu. Bu amaçla Kadıköy’den arkadaşı olan Cahit Oben’in grubuna katıldı.

 

 

Fikret Kızılok, Cahit Oben 4 ile The Beatles tipi bir grubun içinde buldu. The Beatles şarkılarını kendilerince de yorumlayan grup, Cahit Oben’in nişanlısı Füsun Önal’la çalışmak istediğini duyurmasıyla dağıldı. Yeni Yoko Ono Füsun Önal olmuştu Cahit Oben 4 için. Yoko Ono’ların ve Fikret Kızılok’un solo kariyerinin başlaması şerefine kaldırıyoruz.

 

 

Bir yandan diş hekimliği eğitimine devam eden Fikret Kızılok, grubun dağılması üzerine bir süre okula döndü ama müzik ağır basınca ilk solo albümünü yayınladı.

 

Naif müziğinin altında, hayatında birçok aksiyonu da barındıran Fikret Kızılok bu sırada kendini Anadolu’da Aşık Veysel’in yanında buldu. Aşık Veysel sayesinde saz üzerine çalışan, Türk Hafif Müziği ile Anadolu kültürünü buluşturan Fikret Kızılok, Aşık Veysel’in hayatını kaybetmesiyle, sazını kırdı. İşte o zamandan sonra Zaman Zaman, Sevda Çiçeği ve daha nicesi geldi. O şarkılardı bize on yıllar boyunca “Nerede benim soğuk tombul şişe biram?” diye sorduran.

 

 

Dünden Bugüne Fikret Kızılok, Zaman Zaman ile başlıyor. Bir kere o melodi çalmaya başlayınca, buzdolabından tombul şişe bira kendiliğinden geliyor. “Zaman zaman, zaman zaman… Mmmh o zaman…” diyerek Fikret Kızılok, bize muazzam bir nakarat miras bırakıyor.

 

Yeter Ki ile tüm kayıplar ve özlemler yeniden canlanıyor. Gidiyorsun ile ayrılıklar canlanıyor. Uyku Kardeşim ile naiflik canlanıyor.

 

 

Sevda Çiçeği’ne sıra geliyor. Melodisi huzur verirken, sözleri bize bir tombul şişe daha açtırıyor. Kimsenin bilemediği ve göremediği sevda çiçeğine içiyoruz. Fikret Kızılok’a içiyoruz ve özlüyoruz.