Ayrı ayrı hastası olduğumuz, yıllardır komedi ihtiyacımızı ziyadesiyle karşılayan, kimi zaman aynı filmlerde rol almayı huy edinen, yüksek ihtimalle ayrı ana babalardan kardeş olan ekip bir araya geliyor. Amerikan komedi sinemasının son 10 yılına damgasına vurmuş oyuncuları aynı filmde düşünün diyeceğiz, ama düşünmeyin. Çünkü geçtiğimiz yıldan beri yapılmışı var. This is The End, kıyamet senaryosuna sahip filmler arasındaki gelmiş geçmiş en komiklerinden biri. Böyle kıyamete can kurban dedirten, "Aynı kadro olsa yine kıyamete giderim" diye naralar attıran filmle ne yapacağız biliyor musunuz? Galonlarca tombul şişe bira içeceğiz. İlk defa izleyecekseniz sıkı durun, bizim gibi onuncu kere izleyenlerdenseniz de sıkı durun.

Yönetmenlik koltuğunda Evan Goldberg ve Seth Rogen ikilisinin olması ne kadar ciddiyetsiz bir film izleyeceğimizin en büyük kanıtlardından biri. Ama daha bunun gibi çok kanıt var. Saymaya başlasak buradan Hollywood'a yol olur. Yine de sayalım; James Franco, Seth Rogen, Jonah Hill, Jay Baruchel, Danny McBride, Craig Robinson, Michael Cera, Emma Watson, Rihanna, Paul Rudd, Channing Tatum, Aziz Ansari, Backstreet Boys… Daha da saymaya üşendik. Böyle mega bir kadronun kendi kıyamet filmlerini çekmeye karar vermesi, yılışık Amerikan komedyası hayranları olan bizleri fazlasıyla sevindirmişti. Sonucu daha da çok sevindirdi.

Oyuncuların bizzat kendini oynadığı filmde, James Franco'nun yeni evinde verilen bir partiye konuk oluyoruz. Burada karşımıza çıkan Hollywood ünlülerinin birçoğunun daha önce rol aldığı filmlerdeki karakteriyle alakası yok. Hele ki Michael Cera'nın. Naif ve bakir rollerinin aranan oyuncusunu bu filmde puştun önde gideni olarak izliyoruz. 

Uzun zaman sonra kankası Seth Rogen'ı Kanada'dan ziyarete gelen Jay Baruchel'ın gönülsüz olarak katıldığı bu parti hiç de beklenmedik hadiselere gebe. Kıyamet kopuyor lan! Böyle bir kadronun kendilerini oynadığını ve kıyametin koptuğunu bildiğiniz bir filmin ne kadar komik olabileceğini varın siz düşünün. Kimi sahnelerde dizlerinizi döve döve gülmenizin garanti olduğu filmde keyiften bol bol tombul şişe bira içmeniz de garanti. Oyuncuların kendileriyle ve arkadaşlarıyla vicdan hesaplaşmaları mümkün olabilecek en komik şekilde yansıtılmış. Daha da ne diyelim?

Şu filme gülmeyen insana diyecek lafımız yok. Tedavi masraflarını bizzat üstlenebiliriz.