HIPSTER’LARA ÇOK KÖTÜ BİR HABERİMİZ VAR

HIPSTER’LARA ÇOK KÖTÜ BİR HABERİMİZ VAR


Elçiye Zeval Olmaz


En büyük korkuları yeknesaklık denizinde boğulmak, en büyük düşmanları ana akıma kapılmak olan hipster’lara kötü, çok kötü bir haberimiz var. Yalnız hatırlatırız, elçiye zeval olmaz. Cornell Üniversitesi’nde yapılan ‘Hipster Effect: When Anticonformists All Look The Same’ isimli araştırmaya göre ana akımdan kaçmaya çalışan her hipster, bir gün ana akımı tadacak.

Şimdi bu ne demek oluyor? Şu demek oluyor; uzun saça kezban gözüyle bakan hanım hipster’lar, saçını kısacık kestirip gümüş rengine boyadığında diğer hipster hanımlar da aynısını yapıyor ve ortalık gümüş çarşısına dönüşüyor. Beyefendi hipster’lar, sinek kaydı tıraşa savaş açıp sakallarını uzatabildikleri kadar uzatınca ise, sonuç daha da hazin oluyor. İlk olarak hipster olsun olmasın sevgilileri bir yün yumağını öpmekten sıkılıyor, sonra sakallı hipster’ları kaleci Volkan veya mahallenin imamından ayıran tek şey ayaklarındaki Dr. Martens’leri oluyor. Türkçe meali, “Mana bulma başına gelir” olan ‘hipster effect’, hipster’ların her birine bulaşması ne yazık ki garanti bir virüs, bir nevi çağımızın vebası.

Haute couture bir ülke ararken kendilerini Osmanbey’deki toptancılarda bulan hipster’lara nacizane tavsiyemiz 83 yapımı War Games filminin ana fikri, “Kazanmanın tek yolu oynamamak”.