Mimarinin beyindeki etkilerini incelemek üzere yola koyulan Catholic University of America’dan Dr. Julio Bermudez, ilgi çekici sonuçlara ulaştı. Bermudez ve ekibine göre, insana küçük dilini yutturan, en olmadı hayranlıklardan hayranlıklara sürükleyen eserlere/mimarilere bakmak bir nevi meditasyon yöntemi.

“Güzele bakmak sevaptır” alt metnini veren araştırma, sağ elini kullanan ve herhangi bir meditasyon programına dahil olmayan 12 erkek mimarın dahil olduğu bir ekiple yürütülmüş. Denek grubuna, sıradan ve sıradan olmayan mimari yapılar gösteriliyor ve deneklerin kendilerini gösterilen yerde hayal etmeleri isteniyor. fMRI ile yapılan gözlem sırasında, mimarların beyni yandı mı yanmadı mı diye kontrol eden araştırma ekibi, denek grubunun şahane mimari yapılar karşısında beyinlerinin sıradan yapılara göre daha farklı tepkiler verdiğini gözlemliyor. Sagrada Familia, The Greek Pantheon, Notre Dame du Haut ve Pennsylvania’daki Falling Water gibi mimari yapılara bakan denek grubu; yapıları huzur verici, rahatlatıcı ve derinlemesine bir deneyim olarak tanımlıyor.

Henüz başlangıç formatında olan bu araştırma, ilerleyen zamanlarda nasıl sonuçlara ulaşacak, merakla bekliyoruz.