KURUMSAL KİMLİKLERİNE KAVUŞAN DİZİ KARAKTERLERİ

KURUMSAL KİMLİKLERİNE KAVUŞAN DİZİ KARAKTERLERİ


Kartvizitin kadar konuş


Brezilya’da ikamet eden Uruguaylı sanatçı Pablo Canepa, yaptığı işlere kendi çizgisini katmaya inanıyor ve dikkatı dağılmasın diye çalışırken modemin fişini çekiyor. Canepa son çalışmasında hayatımızın saatlerini en eğlenceli şekilde çalan, maratonun koltukta yapılanlanlarıyla bizi uykusuz bırakan dizilerin ünlü karakterlerini kendi logolarına kavuşturuyor. Başlı başına marka olan karakterleri kendince yorumlayan Canepa, her bir karakteri itinayla tasvir ediyor.

Megan’dan Zou Bisou Bisou dinlerken iki buzlu viskisini yudumlamayı seven Don Draper, reklamcılık sektörünü bugünkü haline getirmek üzere çalışırken minimalizmden ve ince siyah kravatından vazgeçmiyor.

Walter White, lisedeki kimya dersini başka bir boyuta taşıyor ve laboratuvar ortamında evde denenmemesi gereken deneylere imza atıyor.

Kimya hocası White, imparatorluğun beyniyken Jesse Pinkman işin bilek gücü oluyor.

“Takımsız çıkarsam yüzüme tükürün” diyen Barney Stinson, emekli olduğunda kendine bir takım elbise mağazası açıyor. Çapkınlık işinden elini eteğini çekip evinin erkeği oluyor.

Sheldon Cooper, Stuart Bloom’un işini çalıyor ve çizgi roman dükkanını devralıyor.

Hank Moody, keskin bir nişancı gibi hedeften şaşmıyor ve sonunda Karen’ı ikna ediyor.

Hayatını averaj bir romantik komedi gibi yaşayan Ted Mosby, Howard Roark’a özeniyor ve inandığı projeleri hayata geçirdiği bir mimarlık stüdyosu kuruyor.

Dizinin son bölümüyle hayranlarını hüsrana uğratan Dexter Morgan, kan numunelerini topluyor ve Kızılay’a bağışlıyor.

Merhum Charlei Harper’ın vasiyeti açıklanıyor ve reklam müziklerinden kazandığı paraları şaşırtıcı bir şekilde hayır kurumuna bağışladığı ortaya çıkıyor.