Müzikle fazla içli dışlı olunca, bir grup veya müzisyenden beklentileriniz zamanla derinlemesine bir değişim geçiriyor. Bu fikrimizi tek bir janrayla kısıtlamak biraz ahmaklık olur. İyi müziğin janrası olmayacağı gibi, temel eğitimini sağlam sulara demir atarak almış biri için de beklentilerinden değişim yaşaması, kaçınılmaza hayli yakın bir ihtimal.
Kendi adımıza, yerli müzik sahnesinde beklentilerimizi karşılamakta hiç sıkıntı çekmeyen gruplardan biri Astrofella. Yakından tanıyanların, gündelik hayatta da birbirlerini tamamladıklarına sıkça tanıklık ettiği Erdinç Kaya ve Gönenç Giray’ın müzik projesi olarak hayata geçen, gruba Anıl Çetinkaya’nın da katılmasıyla üçleyen, yerli sahnemizdeki özgün işlerin yurdu Partapart Records’ın bir parçası olan oluşum, bugüne kadar yayınlanan tekliler ve bu tekliler için hazırlanmış remix’lerle özellikle seçici dinleyicilerin hafızalarına kazındı. Sound’larına hayli yakışan sahne duruşlarını gördüğümüz canlı performansları ise, Astrofella pastası üstündeki çilek oldu. Birilerinin aklına kazınmak için özel bir çaba harcamayan, bunu bugüne kadar yayınladıkları işlerin kalitesiyle başaran Astrofella, geçtiğimiz yılın sonlarında ilk EP’si Oceans’ı yayınladı.
Fotoğraf: Mike Massaro
Peki Astrofella’yla bugüne kadar tanışmamış kişiler için Astrofella nedir? Düz tanımla işin içinden sıyrılmak isterseniz, elektronik müzik deyip geçebilirsiniz. Ama durun, geçmeyin. Canlı enstrümanlar ve elektronik altyapıya hayli mutlu bir evlilik yaptıran Astrofella, katmanlı, detaylı ve derinlik sahibi bir sound’un ürünü. Bu çok çalışıldığı her halinden belli Astrofella formülü, kimi zaman Phil Spector dehasının mucidi olduğu The Wall of Sound prodüksiyonlarına da göz kırpıyor. Tek başınıza, bir adet çok iyi kulaklık veya ses sitemiyle etinden sütünden harika bir şekilde faydalanabileceğiniz Astrofella şarkıları, canlı performanslardaki görsel bütünlükle kendi zirvelerine ulaşıyor. O yüzden, en yakın Astrofella konserine bilet almanız konusunda sizleri ısrar yağmuruna tutabiliriz.
Oceans EP’sine gelirsek…
Toplamda dört harika ve birbirini bütünleyen şarkıdan oluşan kayıt, harika plak kapak tasarımıyla audiophile’lerin arşivinde bulunmayı hak ediyor. Hepsi birbirinden farklı kapak tasarımları, zaten özgün bir deneyim vadeden Astrofella’ya hayli yakışmış.
Önceki paragraflarda bahsettiğimiz işitsel – görsel Astrofella bütünlüğü mevzusunu hatırladınız mı? Hah işte o mevzuya bir kez daha dönüyoruz. Üçlü, Oceans EP’sindeki dört şarkıyla, iki uyumlu Tetris parçası gibi kaynaşan dört adet video hazırladı. Onur Yayla’nın yönettiği bu videolar, EP’nin ilk şarkısı Visitors’la görücüye çıkmaya başladı. Tıpkı Astrofella’nın müziği gibi, ülkemizde görmeye alışık olmadığımız kalitede bir estetik anlayışıyla hayata geçen, hem görünüşte, hem de literal anlamda Avrupai video, Astrofella’nın video kare asının geri kalan üçü için büyük bir merak uyandırıyor.