TOM WAITS’İ RESERVOIR DOGS’TA İZLEYEBİLİRDİK, İZLEYEMEDİK

TOM WAITS’İ RESERVOIR DOGS’TA İZLEYEBİLİRDİK, İZLEYEMEDİK



Quentin Tarantino’nun kült filmi Reservoir Dogs, bu yıl 25. yaşına girdi. Geçtiğimiz gün gerçekleşen Tribeca Film Festivali’nde 45. yılı için toplanan The Godfather kadrosu gibi, Reservoir Dogs çetesinden Tim Roth, Michael Madsen, Harvey Keitel ve Steve Buscemi de filmin 25. yılı için bir araya geldi.

Harvey Keitel, Tim Roth, Michael Madsen, Steve Buscemi, Quentin Tarantino

Film gösteriminin ardından konuşan Tarantino ise zamanında Tom Waits ile de o efsanevi çeteden biri olması için görüştüklerini söyledi. “Birbirinden farklı, birbirinden vahşi bir sürü insanla görüştük. Tom Waits de senaryoyu okumaya geldi. Ona Madonna konuşmasını okuttum ki, onun sesinden dinleyebileyim.”

Filmin açılış sahnesinden o konuşmaları hatırlarsınız, hatırlamazsanız da yazının altına koyacağız. Tarantino’nun da yer aldığı prolog’da Madonna’nın Like a Virgin’i masaya yatırılmıştı. 1970’ten beri filmlerde zaman zaman boy gösteren Waits, ne oldu da filmde oynamaktan vazgeçti bilemiyoruz. Fakat senaryoyu okuduktan sonra Tarantino’nun bu zamana kadar aldığı en içten ve anlamlı iltifatı yapmış. Tarantino da Waits’in onca yıl viski ve sigara diyetiyle de elde etmiş olabileceği sesini taklit ederek o dönem Waits’in söylediklerini aktardı: “Senaryo bir harika, sanki şiir gibi. ” Daha önce kimsenin işlerine şiirsel olarak yorumlamadığını, hem de bu yorumun bir şairden geldiğini düşününce onun için çok daha fazla anlam ifade ettiğini söyleyen Tarantino, filmin yapım sürecinden birkaç detaydan daha bahsetti.

Tim Roth dışında herkesin filmde başka bir rol istediğini söyleyen Tarantino, Mr. Blonde’a hayat veren Michael Madsen’ın aslında Mr. Pink olmak istediğini söylerken Madsen da söze karışıp Tarantino’nun “Ya Mr. Blonde’sun ya da filmde yoksun” diyerek onu vazgeçirişini anlattı.

Reservoir Dogs’un 1992’deki Sundance Film Festival’da ilk gösteriminin ardından şiddet sahneleri sırasında salonu terk eden seyircileri görünce Buscemi telaşla Tarantino’nun yanına gidip “İşkenceler filmi mahvediyor!” deyince Tarantino da ona yakışan bir cevapla durumu kontrol altına almış. “Sen neden bahsediyorsun? Bu film içindeki en güzel şey! Kaç kişinin dışarı çıktığını görmedin mi? İşte budur!”

Gösterim boyunca da kaç kişinin salonu terk ettiğini teker teker sayan Tarantino, çıkan 33 kişinin ardından kalanlar için, “Sonunda yürüyüp gitmeyecek seyircilerime ulaştım” derken en çok da Last House on the Left’in yönetmeni Wes Craven’ın salondan çıkışına şaşırdığını söyledi.