DUNKIRK HİÇ BİTMEYEN GERİLİMİNİ NEYE BORÇLU DERSİNİZ?

DUNKIRK HİÇ BİTMEYEN GERİLİMİNİ NEYE BORÇLU DERSİNİZ?


Ses tasarımına!


Bugünü de Dunkirk‘ten bahsetmeden bitirmediğimize göre bir eksiğimiz yok, izninizle kaldığımız yerden devam etmek istiyoruz. Bu sefer de savaşın tüm gerilimi ve şans eseri de olsa, hınca hınç da olsa bir şekilde hayatta kalabilmenin her saniyesini iliklerimize kadar hissettiren muazzam ses tasarımından yani Hans Zimmer‘dan bahsedeceğiz.

hans-zimmer

Hans Zimmer’ın elini attığı mı kült oluyor yoksa Hans Zimmer sadece kült olma potansiyeli olana mı el atıyor, orasını bilemiyoruz. Ama The Lion King’den Hannibal’a, Thelma and Louise’ten Rain Man’e tür-sınır gözetmeksizin birçok farklı kulvarda müzikal evren yaratan Zimmer’ın işinin ehli olduğunu herkes gibi biz de biliyoruz.

İmzasını attığı filmleri, müzikleriyle bir bütün halinde paketleyen Zimmer’ın her daim çocukların ulaşamayacağı yükseklikte tuttuğu gerilim, Christopher Nolan’a çok yakışıyor. Nolan da bunu biliyor, o da seviyor… Bu sayede de iki dehanın ilk kez beraber çalıştığı The Dark Knight Rises’tan bu yana, nerede Nolan orada Zimmer.

Dunkirk’ün bitmek bilmeyen gerilimini ve her an bir şey olacakmış hissiyatını dur durak bilmeden hissettiren başlı başına Christopher Nolan değil, bütünüyle Hans Zimmer da değil. Varlığını da yokluğunu da hissettirmeden filmle bütünleşen ve seyirciyi her daim diken üstünde tutan işin asıl illüzyonu Shepard tonunda saklı. Shepard tonu ne derseniz tüm detayıyla ve grafiğiyle anlatıldığı video, yazının hemen bitiminde hazır ve nazır bekliyor.

İşin özü de şu, farklı oktavlarda yükselen ve alçalan seslerin bir arada sonsuz bir döngüye girdiği Shepard tonu sayesinde hiç bitmeden hep yükselen bir tempo yakalanıyor. Zimmer da bunu çok güzel yapıyor.

zimmer-NOLAN

Yine de Nolan’ın Shepard tonu kullanımı ve aşikar takıntısı Zimmer’dan öncesine uzanıyor. Memento ve Insomnia’da da beraber çalıştığı David Julyan da, bitmeyen Shepard tonu gerilimini The Prestige’de gayet etkili kullanıyordu. Sonra araya Zimmer girdi, gerisi Inception’lar, Interstellar’lar…

“Bu hiç bitmeyen tonu ben başka nereden biliyorum?” diye sorarsanız, Super Mario’dan da olabilir, Pink Floyd’un Echoes’undan da diyebiliriz. Daha fazlasını öğrenmek isteyenlere de Vox’un hazırladığı “The sound illusion that makes Dunkirk so intense” videosunu öneririz.