cuma bereketi: alexandra savior, the 1975, swans, ariel pink, rex orange county, neil young

cuma bereketi: alexandra savior, the 1975, swans, ariel pink, rex orange county, neil young


hey maşallah


Artık klasikleşmiş mi desek gelenekselleşen mi desek karar veremediğimiz Cuma Bereketi’nin yeni bölümüne hoş geldiniz. Bu Pazar Sürprizi tadınaki girişle sizleri daha fazla gerip lafı uzatmadan bu haftanın misafirlerine göz atalım.

Müziğini ayrı kendisini ayrı beğendiğimiz Alexandra Savior, ülkemiz dışında bütün dünyada nasıl bu kadar popüler olduğuna anlam veremediğimiz The 1975, New York’un en janti ve yetenekli abilerinden kurulu Swans, binbir surat Ariel Pink, attığı her adımı dikkatle takip ettiğimiz Rex Orange County, grubu Crazy Horse ile 7 yıl aradan sonra bir araya gelen Neil Young bu haftanın Cuma Bereketi’nde bizlerle.

Yaz aylarının başında ilk teklisi Crying All The Time’ı yayınladığından beri Alex Turner desteği olmadan neler yapacağını görmek için gün saydığımız Alexandra Savior, bizleri hayal kırıklığını uğratmadığı için çok mutluyuz. Albüme ismini veren The Archer, sanatçının önceki albümü ve teklilerinden aşina olduğumuz gibi bol reverb’lü kovboy gitarları ve Savior vokalinin üzerine hikayeye eşlik eden bas & davul ile pamuk şeker yumuşaklığında kulaklarımızı okşuyor.

Yapımcılığını Sam Cohen’in üstlendiği The Archer; şu andaki görüntüsüyle dertli gönüllerin, kırık kalplerin ve yanız ruhların yara bandı olmak için gerekli bütün şeylere sahip gözüküyor. Hadi hayırlısı

Hakkında kafamızın karışık olduğu gruplardan biri olan The 1975, gitar müziği ve synth pop’a olan hayrı, dünyanın herhangi başka bir noktasından kat kat fazla dokunmuş Manchester’ın öz be öz oğlu. 90’larda yapılan şeyleri kopyalayıp ünlü olan akranlarının aksine, o yılları  “Biraz oradan biraz buradan, biraz da Manchester’dan” diyerek alıp hibrit bir şekilde bu işi kotaran ve müzik dünyasının olmazsa olmazı “packaging” konusunda en iyi isimlerden olan Matthew Healy ve çetesi, yeni teklisi Frail State Of Mind’ı yayınladı.

Bu sefer alışık olduğumuz R&B + indie bir sound yerine elektronik davullar ve gençlik dizisi soundtrack’i gibi ilerleyen bir şarkıyla karşımıza çıkan The 1975’i bu yaz ülkemizde izlemenin direğinden dönmüştük. İlginç…

Son olarak 2016’da on dördüncü stüdyo albümü The Glowing Man’i yayınlayan New York’un en karizmatik gruplarından Swans, sadece bir tekli ile geçtiği albümün tanıtım sürecini çok uzun tutmadan yeni albümü leaving meaning.’i ortamlara saldı. 7 dakikalık teklisi It’s Coming It’s Real ile bizleri karanlık ve hipnotik bir dünyada yolculuğa davet eden Michael Gira, 1 saat 33 dakikalık bu albümle kariyerinin de en uzun işlerinden birine imza atmış oldu.

Meraklısı çoktur, buyrun.

 

Artık her hafta yazıya konuk olması sebebiyle Cuma Bereketi’ni birlikte yazabileceğim kadar yakın hissettiğim Ariel Pink, bu hafta da bizleri şaşırtmadı. Kartal Tibet’in ölümsüz eseri Amerikalılar Karadeniz’de 2 gibi tersten gittiği albümü Odditties Sodomies Vol. 2’yi yayınlayan Pink, böylece bu yıl bitmeden üçüncü uzunçalarını yayınlamış oldu.

2017’deki Apricot Princess ile radarımıza giren ve iyi ki öyle de yapmış dediğimiz Rex Orange County, 21 yaşına sığdırdığı 3 albümle yoluna devam ediyor. Bir senelik sessizliğinin ardından iki ay önce teklilerini dinlemeye başladığımız Alexander O’Connor, bu sefer kendisinden bekleneni değil de sadece isteneni yapmış bir öğrenci edasıyla son albümü Pony’yi kaydetmiş.

Önceki albümlerine benzer konuları tekrar masaya yatırmasıyla biraz ofsayta düşse de kendisinden beklentimiz her zaman üst seviyede olan genç yeteneğimize hayatta başarılar diliyoruz.

Grubuyla son albümü Psychedelic Pill’i 2012 yılında yayınlayıp o tarihten bu yana bol bol solo albüm kaydeden Neil Young, ilk göz ağrısı Crazy Horse ile tekrar bir araya gelişini COLORADO ile taçlandırdı. Müzik dünyasının yaşayan efsanelerinden biri olan Kanada’nın milli gururu, bu albümün kayıt sürecinde yaşananları anlattığı bir de Mountaintop isimli bir belgesel çekti.

Belgeselin fragmanını ve albümün tamamını aşağıda bulabilirsiniz.